Kendi kendine karar vermekte zorlanmak.. Mizaç mı? Huy da olabilir.. Yapısal özellik mi? Fıtratımızda var belki de! İşe yaramayana, zararlı olana, yasaklanana, kafa karıştırana doğru çekilmek de bunların arasında.. Neden? Tek arzumuz daha iyisini bulmak.. Varsa tabi!
En yeni çalışmalardan biri 30+ yaş grubundakilerin mutsuz olduğunu bulguladı. Peki nasıl mutlu oluruz?
Birisini yakından tanıdığımızda, onun sahip olduğu özellikleri anladığımızda aslında kendimizde ne olduğunun da ayırdına varırız. Bir bakıma olgunlaşırız. Bir insanda iyi yüreklilik, güzellik, anlayış, hakkaniyet, efendilik, empati ve ışık görüyorsak; aslında kendimizde de olanları görüyoruzdur. Hani bazen bir kompliman alırız da karşılık olarak “O senin iç güzelliğin..” deriz ya.. Kendimizdeki güzelliğin, karşıda olduğunu düşünmekteyizdir aslında!
Her gün ve daima ilgimizi, paramızı, zamanımızı nereye yatıracağımızı seçiyoruz. Her gün ve daima seçim günü!
İnsanlık: İnsanlar arasında yaşıyorsak, insan gibi davranacağız. Herkesin insan olduğunu hissettireceğiz. Birisini yargılamadan önce şöyle düşüneceğiz: O da benim gibi bir insan! Unutmayalım! Bu işin içine empati de giriyor.. Öyleyse empati de yapacağız!
Bazen içe atılan duyguları anlamakta da güçlük çekeriz. O vakit dinlemek gerek. Bedeni dinlemek.. Bedenimiz yalan söylemez ama önemli olan pür dikkat dinleyebilmektir.
Tevazu diye birşey vardı, yok oldu! Hatta artık insan tevazu derken yanlış birşey söylemiş hissine kapılıyor. Bir zayıflık gibi.. Utanılacak birşey gibi.. Tevazu sahibi insanlar ya zayıf ve kırılgan görülüyor ya da ses çıkarma istek ve arzudan yoksun. Tevazu sahibi kişi beceriksiz ve hımbıl gibi görünüyor. Mütevazı insandan lider olmazmış gibi! Alçak gönüllü insandan hiç bir baş olmazmış gibi.
İlginç birisi olmak bir seçimdir. Gelecek nesiller için daha renkli, canlı, bilgi paylaşan, bilgiye değer veren, açık kalpli insanlara ihtiyaç var. Yani ilginç olmak seçenektir. Siz de ilginç olabilirsiniz, doğru bildiklerinizi paylaşmanız kaydıyla!
Kullandığımız kelimeler özümüzü yansıtır. Ya da bunun tersi de geçerlidir. Yani kullanamadığımız kelimeler, konuları ve olayları açıklamakta zorlanışlarımız, kendimizi ifade edemeyişlerimiz bizimle ilgili olumsuz ipuçları verir.
Mevsime bağlı duygusal rahatsızlığın semptomları kişiden kişiye değişebiliyor. Bu semptomlar depresyon, uyku problemleri, kilo almak, endişe, cinselliğin azalması, duygu ve mod değişiklikleri, uyuşukluk, isteksizlik ve genel keyifsizlik olarak ortaya çıkabiliyor.
Gerçek potansiyele ulaşmak için iyi ilişkiler gereklidir. İlişki nedir? İlişki; bağlantı, birliktelik ve bağlılık gibi özel ve güzel anlamlar içerir. İçinde bulunduğumuz ilişkinin şekline ve biçimine göre ya yaşantımızı daha iyi hale getiririz ya da kendimize ve etrafa zehir ederiz.
Herkes terfi etmek ister.. Günümüzde buna promosyon da deniyor. Ne terim kullanırsanız kullanın, sonunda amaç yükselmektir. Bunun için fırsatları değerlendirmek gerekir.