Herkes bugünlerde sabah erkenden sosyal medyaya giriyor.. Herkesin beklediği birşeyler var.. Kimileri kalp bekliyor, kimileri beğeni bekliyor, kimileri günaydın mesajı peşinde.. Ama ille de sabah uyanır uyanmaz elimize alıyoruz telefonları..
Özellikle gençlerin bağımlılığı korku ve endişe verici çünkü onlar gün boyunca bekledikleri ilgiyi göremediklerinde karamsarlığa kapılıyorlar.
Satın aldıkça daha mutlu olacağımızı sanıyoruz. Bir hava atma yarışına girmişiz. Almak, yeniden almak, daha çok almak!
Bu çalışmanın sonucunda Face’de kaç arkadaşa sahip olunduğu oldukça önemli var. Ve bu sihirli sayı 300 olarak tespit edildi. Facebook’ta 300+ arkadaşı olan gençlerin stres seviyesinin daha yüksek olduğu bulgulandı.
Birçok çalışmanın sonuçları maneviyatın beyinde bulunan precuneus bölgesini genişlettiğini ortaya çıkarmıştır.
Dijital partiden uzakta kalmak olur mu? Olursa nasıl olur? Buna imkan var mı? Yoksa sosyal medya köleleri olamaya devam mı edeceğiz? Seçim bizim! Her gün seçim günü. Bugün sosyal medyadan uzak kalmayı seçmediyseniz, yarın da olur!
İnişli çıkışlı bir hayat.. Bize verilen limon olabilir.. Yüzümüzü ekşitip buruşturacağımıza limonata yapalım. Afiyet olsun!
Ne çeşit duygular vardır?
Hangilerini hala hissedebiliyoruz? Hangilerini büyükannelerimiz büyükbabalarımız hissedebiliyormuş? Peki hangi duyguları çocuklarımız hissediyor olacak? Kaç tanesi torunlarımıza kalacak?
Hepimiz biliyoruz ki Facebook faydalı bir ortamdır. Ama yine hepimiz biliyoruz ki aynı zamanda bir yarış mekanıdır.. En popüler, en güzel, en genç, en yeni, en pahalı, ve her türlü ‘en’ yarış yapar.
Mutluluk neydi? Nasıldı? Bir fotoğrafta mıydı? Mutluluk bize öğretilmiş miydi? Öğretilenleri mi unuttuk? Bilmediğimiz mutluluk olgusunu İnternette mi öğrendik, hem de yalan yanlış.. Nerede yanlış yaptık?
Antidepresan bir yiyecek olarak yumurtayı bilmiyorduysanız, denemenin tam zamanı!
Söz meclisten dışarı ama, sosyal medya aptalları gitgide çoğalıyor!
Facebook’ta zaman harcayan kişi kendisini diğerleriyle kıyaslıyor. Kıyaslama kıskançlık ve hayal kırıklığı anlamına geliyor. Dolayısıyla Facebook mutsuzluğu oluşuyor.