Neden Şimdi Olmasın?
Mutlu olmak mı? Amaca ulaşmak mı? Tutkuları ve hayalleri gerçekleştirmek mi? Tüm bunları yapmak için başlanacak zaman şimdidir. Herşeyden önce sorulacak soru şudur aslında: Neden şimdi olmasın?
Mutlu olmak mı? Amaca ulaşmak mı? Tutkuları ve hayalleri gerçekleştirmek mi? Tüm bunları yapmak için başlanacak zaman şimdidir. Herşeyden önce sorulacak soru şudur aslında: Neden şimdi olmasın?
‘Şu olursa mutlu olacağım’.. ‘Bu olursa memnun olacağım’.. Beklentiler, beklentiler, beklentiler..
İnsanların 5 duyusu olduğunu söyleyen yüzyıllar önce Aristo idi. Ve birçoğumuz bunu hala böyle bilmektedir. Beş algının ötesinde birçok algı ortaklaşa çalışmaktadır.
Bir sorum var.. Bir soru sorabilir miyim? Pardon.. Bir sorum var.. “Geçen toplantıda konuşmamış mıydık bunları?”..
Kimseyi küçümseme. Genç misin? Zamanla yaşlanırsın. Güzel misin? Zamanla güzellik eskir. Zengin misin? Servet de uçabilir. Geriye kalan daima insanlıktır. Ve unutma. Sen de herkes gibi doğdun, yiyorsun, içiyorsun, uyuyorsun, tuvaleti kullanıyorsun, hastalanıyorsun. Kimden ne üstünlüğün olabilir ki? Kibirlenme!
Geçmişe mazi geleceğe istikbal derler.. Geçmişi gemişte birabilirsek gemiştir, bırakamazsak geçmemiştir.. Hangisi daha iyi? Bırakmak mı? Belki de bunun için en iyi ilaç zamandır. Geçmişi taşımaya devam etmek mi?
Blog sitenizin istatistiklerine baktığınızda ziyaretçilerin neredeyse yüzde 80’inin ‘bi bakıp çıkanlar’ olduğunu görürsünüz..’ Yanlış blog’ dedikten sonra ilk 0 ile 30 saniye içinde acilen çıkışa yönelenlerdir onlar..
Her gün ve daima ilgimizi, paramızı, zamanımızı nereye yatıracağımızı seçiyoruz. Her gün ve daima seçim günü!
Para vermeden elde edilebilecek şeyler de vardır. Onların parasal bedeli yoktur çünkü duygularımızla ve inançlarla sahip olmuşuzdur.. Paramıza ve vaktimize mal olan şeyler olduğu gibi, duygu ve inançlarımıza mal olan şeyler de vardır.
102 yaşında birisine doktora diploması ne anlam ifade edebilir? Daha kaç yıllık ömrü kalmış olabilir? Bunlar değildir mesele.. Asıl mesele geçmişle yüzleşmesidir. Tarihe dönerek “Ben de geçmişin bir parçasıyım! Affettim!” diyebilmesidir. Kızgınlık, küskünlük, dargınlık, öfke gibi olumsuz yükleri bırakarak, hem kendisini hem de gelecek jenerasyonların yükünü bir nebze olsun hafifletmesidir. Yavaş yavaş yok olan sağduyuyu yeniden tesis temeye uğraşmasıdır.
Doğasında organizasyon yeteneği olanların bile kolaylıkla dikkatinin dağıldı çağımızda nasıl organize oluruz ve bunu sürdürürüz?