İncinebilir Gruptakiler ve HIV-AIDS

AIDS Savaşım Derneği tarafından 2010’da yapılan HIV Biyo Davranış Araştırması raporlarına bakma fırsatı buldum. Katılımcı sayısı çok düşük olmasına rağmen araştırma oldukça kapsamlı. Böyle bir araştırma raporu hazırladıkları için AIDS Savaşım Derneğine takdirlerimi sunuyorum.

Sözünü ettiğim rapor, Türkiye’de İncinebilir gruplarda HIV-AIDS önlenmesine yönelik araştırma sonuçlarını dökümlemiştir. Rapordaki açıklamalara göre hedef gruba, yani incinebilir gruba, ulaşmakta zorluk çekilmiştir. Dünyanın her yerinde incinebilir gruplar toplum tarafından dışlananlar olduklarından, genellikle bu tarz çalışmaya katılmamayı seçmektedirler.

Ankara, İstanbul ve İzmir’de bulunan hedef grutan 486 kişiye ulaşılmasına rağmen bunların içinden sadece 215 tanesi çalışmaya katılmayı tercih etmiştir.

İncinebilir grup nedir? İncinebilir grup gay erkekleri, kadın veya erkek seks işçilerini ve damar-içi madde kullanıcılarını kapsar.

HIV-AIDS nedir?

HIV, bağışıklık yetersizliğine neden olan virüstür. Bu virüsün sebep olduğu hastalık AIDS’dir.

HIV, yani bağışıklık yetersizliğine neden olan virüs, vücuttaki koruyucu hücreleri etkisiz hale getirir. Koruyucu hücrelerin tahrip edilip etkisiz hale gelmesi sonucu hassaslaşan insan vücudu, normalde yenik düşmeyeceği hastalıklara kolayca kapılabilir. Bu noktada vücut “immun yetersiz” hale gelmiş olur; ve hastalık AIDS olarak adlandırılır. Çoğu kez HIV ve AIDS birarada kullanılır. Bunun bir nedeni dünya genelinde HIV tanısı konmuş hastalar AIDS’e yakalanmamış olsalar bile genelde aynı kategori altında değerlendirmeye alınırlar. Bu yazıda HIV ve AIDS birarada kullanılmıştır.

Türkiye, HIV-AIDS hastalığı oranının düşük olduğu ülkeler arasında kabul edilmektedir. 2009 yılı itibariyle Türkiye’de HIV-AIDS sayısı 3, 989 olarak belirlenmiştir. Aslında bu sayı, Türkiye nüfusu ve demografisine benzer özelliklere sahip diğer ülkeler göz önüne alındığında, oldukça düşük bir rakamdır. Gerçek sayının 4-10 misli yüksek olabileceği tahmin edilmektedir.

Araştırmaya katılanların demografik özellikleri kısaca şu şekildedir:

Cinsel kimlik olarak katılımcıların yarısı kendini erkek, üçte birine yakını travesti/transseksüel kadın, geri kalanı da kendini kadın olarak tanımlamıştır. Grubun ortalama yaşı 32dir. Çoğunluk lise mezunu veya daha ileri eğitim düzeyine sahip, medeni durumu bekar ve işsiz kişilerden oluşmaktadır.

Bu araştırmanın sonucunda ortaya çıkan bilgiler ülkemizde HIV-AIDS epidemisinin gidişatı konusunda bilgi verecek şekilde kapsamlıdır. En genel anlamda bulgular şöyle özetlenebilir: HIV-AIDS travesti/transseksüel seks işçilerinde ve gey erkeklerde yükselmektedir. Özellikle damar-içi madde kullananlarda ve incinebilir grup genelinde riskli cinsel eğilimler artmıştır. HIV önlenmesi konusunda bilgisizlik ve düşük test yaptırma alışkanlıkları olumsuz gidişatta rol oynayan etkenlerdir.

İncinebilir grupta HIV-AIDS önleme ve riskli cinsel davranış konularında bilginin arttırılması gerekmektedir. Ayrıca HIV-AIDS test yaptırılması ve sonuçlarının tam olarak ne anlama geldiği konusunda da bilgilendirilmeleri gereklidir.

HIV biyo davranış araştırması, zaman içinde oluşacak davranış değişikliklerinin izlenmesine baz oluşturması açısından değerlidir. Yakın gelecekte aynı teknikler kullanılarak yapılacak öteki araştırmaların gidişat ve HIV-AIDS konusunda toplumu yönlendirici sonuçlar bulgulayıp paylaşması ümidiyle.