Madrid, Barcelona, Valencia

 

Park Güell

Bence İspanya’da Madrid, Barcelona ve Valencia neyse Türkiye’de Ankara,İstanbul ve İzmir de öyledir. Tabi bu benim düşüncem. Pek kuvvetli bir savunma yapamayabilirim çünkü bu tezi  sadece gözlemlerimden ve duygusallığımdan yola çıkarak  savunuyorum.

Madrid kafamda Ankara’ya, Barselona İstanbul’a, Valensiya ise İzmir’e denktir. Nedenlerimi açıklarken İspanya’nın bu üç güzel şehri hakkında bildiklerimi çok genel olarak sunuyorum.

Öncelikle Madrid de Ankara da bürokrat şehirlerdir.   Madrid tıpkı Ankara gibi eski bir şehir; 17inci yüzyıldan kalmış. Karakterli, nispeten durağan ve ağır başlı bir memur şehri. Madrid Avrupa’da en  yeşil şehirlerden biri, Ankara da son yılarda epey yeşermiş bir şehir görünümünde. Madrid’le Ankara’yı benzetmek için bu birkaç özellik yetmez mi?

Madrid 2020 Yaz Olimpiyatlarına gözünü dikmiş durumda.. Ankara’dan böyle bir ses çıkacağını hiç düşünmedim.. Madrid’in Boğa güreşleri müzesi (Museo Taurino) enteresan bir müze diye duydum, ama ben gezemedim. Maalesef Madrid’de bulunduğum süre boyunca Noel kutlamaları yaşanıyordu ve birçok atraksiyon merkezi tatilin derinliğine gömülmüştü! İspanya Modern Sanatlar Müzesi de görmek istediğim halde göremediğim yerlerden birisidir. Bu müze Picasso’nun en önemli eseri olan Guernica’ya ev sahipliği yapıyor.   Madrid sanat galerileri, katedraller ve mimari yapısı göz kamaştırıcı. Bu yönüyle Ankara’dan ayrılıyor çünkü zavallı Ankara’da eski olan yapılar teker teker yıkılıp yerine şekilsiz ve karaktersiz yeni binalar dikiliyor. Bütün bunlara ek olarak Madrid politika, eğitim, eğlence, çevre, medya, moda, sanat ve bilim konusunda global bir şehirdir. Pazar ölçeği, alışveriş hacmi, üretim çıktısı ve hayat standartları göz önünde bulundurulduğunda finansal bir merkezdir.

Madrid öyle çok ünlü sanatçının ve edebiyatçının doğum yeri ki saymakla bitmez. Bilinen isimlerin belki yüzde birine örnek teşkil etsin diye ressamlardan Salvador Dali ve Pablo Picasso, opera sanatçılarından Placido Domingo and Jose Carreras, ortaçağ edebiyatçılarından Miguel de Cervantes örnek diye veriyorum. Modern çağın sanatçılarından Penélope Cruz’u ve Antonio Banderas’ı da unutmayalım.

İspanya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi Madrid’de de tapas (İspanyol usulü meze)  barlar popüler.  Tapas barlarda croquetas  da gambas en çok seçilen yiyeceklerden biri olabilir. Croquets da gambas başamel  bazında unlu karışıma sarılıp kızarmış karidesler. Biraz kalorili ve ağır ama belki de en lezzetli karides tüketme biçimi!  Unutmayın o diyarlarda akşam yemeği çok  ama çok geç yeniyor. Saat 8 de oturulacak bir akşam yemeği erken olabilir!! Saat 9 hatta 10’da bile akşam yemeğine oturulabilir çünkü mesai sabah 10 – 10:30 gibi başlıyor. Geç yatıp erken kalkmak gibi bir sorun yok.

Madrid’de Puerta del Sol ve Plaza Major’u gezmeyen turist yoktur sanırım. Şehrin orta yerinde bulunan turist mıknatısı bu alanlar her çeşit dükkanın ve restoranın kolaylıkla bulunabileceği yerdeler fakat çok pahalı! Bu arada şunu hemen şöyleyim ki insanlar Madrid’de çok şık!  Özellikle kadınlar, yaşları ne olursa olsun, modelden fırlamış gibi gösterişli ve bakımlılar.  Madrid’de siesta mefhumu hala sürmekte (öğleden sonra dükkan ve iş yerlerini kapatarak dinlenme) Bir uyarı: Noel’de Madrid’ye dini kutlama dışında gitmeyin. Ne doğru dürüst restoran ne de alışveriş yapılacak açık dükkan bulabilirsiniz.

Barcelona da yaşam tarzı bakımından İstanbul’u andırır. Gençlik fışkıran, dinamizm yüklü, alışılmışın dışında, coşkulu ve hareketli bir şehirdir.

Barselonalı sürücüler Avrupa’nın en kötü sürücüleri diye bilinir. Laf aramızda ben İstanbul sürücüleri sanıyordum! Hafta sonları Barcelona’da her saniye 10 trafik kazası yaşanıyormuş, haberiniz olsun!

Antoni Gaudi Barcelona’daki mimariyi etkileyen masalsı, çocukcu, oyun dolu binalar yapmış bir mimar.. La Sagrada Familia Katolik Kilisesinin yapımına 1882’de başlamış ancak hala inşaat halinde ve ne zaman biteceği tam belli değil!  Bu mimarın elinden çıkmış diğer yapılar şehrin her köşesinde farklılığıyla dikkati çekiyor. Örneğin Park Güell her yaştan ziyaretçinin saatlerce gezip hayranlıkla  dolaşacağı ilginç bir park. Casa Batlló kafataslarından yapılmış bir apartmanı andırır. La Pedrera ya da Casa Milà isimli apartmanın (şu an Caixa Catalunya ait) çatısı ve bacaları, dış yüzeyi ve genelde mimarı Gaudi’nin eseri olduğunu bağıra bağıra söylüyor. Barcelona’da Gaudi turu almak iyi bir fikir olabilir.

Barcelona’nın Las Ramblas caddesi çok ünlü. Bu cadde 2 kilometre uzunluğunda, kalabalık, seyirlik, ve yol boyunca yapılacak bir çok aktivite bulmak mümkün. Barcelona’nın en kozmpolit caddesi burası olmalı!

Barcelona’nın Barri Gotic denilen eski kısmı ortaçağdan kalma yapılarla süslü ve çok ilgi çekici. Belki de burası Avrupa’nın en iyi antika pazarlarıdır. Şehrin diğer bölümleri (Parc de la Ciutadella, Plaza Cataluna, Plaza Espania, Montjulc, Gracia ve Barcelonata) de turistler için fazlaca ilginç.

Valencia da yazları turist akınına uğrayan canlı bir şehir ve bana göre İzmir’i andırır. Akdeniz’e kıyısı olan bu şehirde plajlar ve spor aktiviteleri çok popüler. Ayrıca gece hayatı, Barcelona ve Madrid gibi, oldukça hareketli.

Nasıl İzmir’de her yıl büyükçe bir fuar kurulursa, Valencia da fuarlarıyla ünlü. Bunun da ötesinde Valencia Sanat ve Bilim şehri olarak bilinir. The Oceanography of the City isimli devasa bir su şehrine sahip olan bu belde, sırf bu dev akvaryum için bile ziyaret edilebilr. Valencia hem Osmanlı hem de Katalan kültürlerini içice barındıran çok sevimli bir şehir. Paella’nın (etli, baharatlı, sebzeli, cajun usulü sarı pilav) anavatanı!

Llotja de la Seda çok eski zamanlarda ipek ürünlerinin el değiştirdiği antik bir mekan. Tarihe yolculuk yapmak isteyenlerin ilgisini çekebilir ve aynı zamanda burası 1996 yılında UNESCO tarfından sit alanı ilan edilmiş.

Sonuçta Madrid’i Ankara’ya benzetiyorum çünkü ciddi, karakterli, düzenli ve memur bir şehir. Barcelona İstanbul gibi capcanlı ve çılgın bir şehir. Valencia ise deniz kıyısında sıcacık gülümseyişle ve ticari yanıyla İzmir gibi göz kırparak gel eden bir diyar.

Bu üç şehrin futbol takımlarının Türk  futbol takımlarıyla karşılaştırmasını gerçek futbol severlere bırakıyorum…

 

 

 

 

Madrid’de İspanyol mimarisi özellikleri taşıyan kiliselerden biri..

 

Yeni yıla girmeden saatler önce Madrid sokakları ve renkli perukalılar..

tapas bar – tapas seçenekleri

 

 

 

Sagrada Familia

Casa Mila (Gaudi tarzı mimari)
Casa Mila müze odasında üç tekerlikli bisiklet

Casa Mila bacaları
Las Ramblas’da renkler..
Las Ramblas’da atraksiyon amaçlı donakalmış kanatlılar!

Valencia Sualtı Şehri (dev akvaryum)

 

One thought on “Madrid, Barcelona, Valencia”

  1. Sevgili Fatoş,yazılarını keyifle takip ediyorum ama bu defaki bana başka keyifli geldi…Tekrar o sokaklarda dolaştım:)) Sevgiler

Comments are closed.