İsrail Askeriyle Soru Cevap

O gün Batı Şeria’da bir İsrail Askeriyle Sorulu Cevaplı konuşma fırsatım oldu..

Batı Şeria ziyareti modern Kudüs’ten başlamıştı.  Batı Şeria’ya geçmek için yarim saat kadar gitmek gerekiyordu. Oraya ulaşınca, önce uzun ve yüksek duvarları aşmak herkes için şarttı.  Yapılacak şey kontrol noktalarından birinin önünde sıraya girilmek ve her türlü belgeyi hazır ederek çağrılmayı beklemekti.

Bu kontrol noktalarında önce kimlikler kontrol ediliyor, sonra eşyalar havaalanından aşina olduğumuz türden makinalardan geçirilip imajlama yöntemiyle içlerine bakılır. Gerekirse bu işlemden sonra fiziksel olarak da kontrolden geçirilebilir.  Ziyaretçilerin üzerleri de İsrail askerleri tarafından aranabilir. Ziyaret nedenleri sorulur. Aynı sorular aralıklarla tekrar tekrar sorulabilir, cevapların tutarlı ve seri olması gerekir.

Filistinliler, yabancı ziyaretçiler gibi kolay giriş çıkış yapamıyor, özel izne tabi tutuluyorlar. Özel izin almak, gerçekten gerekli olmadıkça, neredeyse imkansız.

Batı Şeria’ya geçiş yaptıktan sonra gidilecek şehre bağlı olarak değişik kontrol noktalarından geçiliyor. Örneğin El Halil’e gitmek için 2 veya 3 değişik kontrol noktasından geçilirken, Bethlehem’e kontrolsüz giriliyor. Yalnız Filistin yönetimi dışına çıkılırken yine yoğun bir kontroldan geçilmesi gerekiyor.

Kontroller, izinler, bekletmeler, aranmalar ve sorular göz önünde bulundurulunca Filistinlilerin İsrail baskısı altındaki yaşantısı küçülme ve aşağılanma dolu.  İsrail’in Filistin topraklarını işgali ve sürdürdüğü uygulama hem fiziksel hem de zihinsel bir savaş. Buna bir delil olarak 2011’de yaşanan tutuklu mübadelesi sırasında, bir tek İsrail askerine karşı bin küsur Filistinli tutuklunun verilmesi gösterilebilir.

Bütün bunların zamanla birikip kaynama noktasına gelmemesi imkansız. Benim gördüklerim nispeten sakin olan Batı Şeria şehirleridir. Gazze’yi görmedim ama oradaki durumun Batı Şeria’dan kötü olduğunu biliyoruz.

Batı Şeria’nın terkedilmiş ve sessiz sokaklarını gezerken bir başka şey dikkatimi çekti. Yayaların yürüdüğü kaldırımın tam orta yerinde kaldırım boyunca giden bir bariyer vardı. Bu bariyerin iç kısmından yürüyenler Filistinlilerdi. İsrailli yerleşimciler bariyerin dışından istedikleri yerden yürüyebiliyordu.

Bu bariyerin fotoğrafını çekerken genç İsrail askerlerinden birisiyle selamlaştım ve fotoğrafını çekmek istedim. Buna izin verdi ancak benimle konuşmaktan çekindi. Ötedeki kontrol noktasına gittim ve oradaki İsrail askerine bir iki soru sorup sormak istediğimi söyledim; cevaben “olur” dedi. Bu konuşma sırasında yanımda Amerikalı arkadaşım Tim de vardı.

İsrailli Askerle Soru Cevap Şu Şekildeydi:

Soru: Selam. Birkaç soruya cevap verebilir misin? Soracağım soruların hepsine cevap vermek zorunda değilsin.

Cevap: Evet sorabilirsin.

Soru: Konuşmayı videoya çekebilir miyim?

Cevap: Hayır

Soru: Amacım çok genel bir iki soru sormak. Önce, kaç yaşındasın?

Cevap: 20

Soru: İsrail ordusunda görev  yapmak zorunda mısın? Eğer zorunluluk varsa, ne kadar süreyle?

Cevap: Evet. 3 yıl askerlik yapmak zorundayız. Kadınlar da askerlik yapar, onlarınki sadece 2 yıldır.

Soru: Eğer mecbur olmasaydın yine askerlik yapar mıydın?

Cevap: Evet yapardım. Mecburi askerliğim bittikten sonra ordudan ayrılmayacağım. İsrail ordusunda göreve devam edeceğim.

Soru: Kontrol noktalarında normalde kaç saat beklenir? Görev nasıl bölüşülür? Rutin nedir?

Cevap: 4 saat sürekli bekleriz. Sonra 8 saat dinlenirz. Sonra tekrar 4 saat aralıksız silah başında bekleriz ve tekrar 8 saatlik ara alırız. Böyle devam eder.

Soru: Bu kontrol noktalarında neler yapıyorsunuz?

Cevap: İşimi yapıyorum.

Soru: İşin tam olarak nedir?

Cevap: Araplarla İsrailliler arasında çıkabilecek herhangi bir çatışmayı önlemek, ya da bastırmak için buradayım. Benim Araplarla sorunum yok. Arap çocuklarına şeker dağıtıyorum. Amacım görevimi yapmak ve burada beklemek.

Soru: Peki neden İsrailli askerler burada bekliyor? Neden Filistinlilerin kendi topraklarına girmesini kontrol ediyorlar?

Cevap: Burada 400 tane İsrailli yerleşimci var. Görevimiz onları korumak.

Soru: Senin buradaki işin tam olarak nedir?

Cevap: Anlattığım gibi asayişi sağlamak.

Soru: Bunu nasıl yapıyorsun?

Cevap: Dürüst olmam gerekirse, yaptığım şey burada durmak, İsraillileri korumak ve Arapların giriş çıkışlarına, her türlü aktivitelerine dikkat etmek.

Soru: Desene her an birşey patlak verebilir!

Cevap: Evet. Aynen öyle. Her an birşeyler olabilir, şimdi bile bir patlama olabilir. Birkaç ay önce bir Arap şu kapıyı açıp patlayıcı attı.

Soru: Nasıl olur? Arapların giriş çıkışları oldukça sıkı, silahı ve patlayıcıyı nereden buluyorlar?

Cevap:  Şunu bilin ki hepsinin Hamas’la ilişkisi var.

Soru: Hangi evlerde İsrailliler oturuyor?

Cevap: Kapılarında şu işaret varsa (14. ve 15. fotoğraflarda görülebilir), İsrailli yerleşimci demektir.

Soru: İsrailli yerleşimciler bu evlere nasıl yerleşti?

Cevap: Buna cevap veremem. Ben burada görevimi yapıyorum.

Soru: (Bir evden diğerine geçerken bana gülümseyen Arap kadını gösterip) Bu kadın nereye gidiyor?

Cevap: Köşedeki evde yaşayan akrabasına gidiyor.

Soru: Neden durdurmadın?

Cevap: O sağır ve dilsiz. Onu tanıyorum. Evinden çıktı, akrabasına uğrayıp dönecek. Biraz önce izin almıştı.

Soru: Demek ki birçok yerleşimciyi tanıdığın gibi Arapları da tanıyorsun.

Cevap: Evet. Çoğunun gün boyunca nereye gideceğini, nasıl aktivitelerde bulunacağını biliriz. Bazılarına her seferinde nereye gittiğini sormayız ama gözümüz daima üzerlerindedir.

Soru: Bana ayırdığın zaman için teşekkür ederim.

Cevap: Birşey değil.

O gün Batı Şeria’dan sonra Golan Tepelerine doğru yeni bir yolculuk başladı. Yol boyunca Tim’le genç ve kibar İsrail askerini ve yaptığımız sorulu cevplı kısa konuşmayı değerlendirdik.

 

One thought on “İsrail Askeriyle Soru Cevap”

  1. Fatos Hanim
    Kapi isareti olarak adlandirdiginiz dini sembolun adi; MEZUZAdir.
    Her Yahudi evinin kapisina belli bir dua ile beraber asilir ve her ev’e giris cikista el basilip
    duasi okunur.
    Icinde SHEMA ISRAEL ADONAY ELOHENU ELOAY EHAD= ISRAEL BENI DUY , ALLAHIM HEPIMIZIN TEK ALLAHI Diye beslayan bi dua mevcuttur ve el yazmasi olmasi tercih sebebidir.
    Piyasada CIN mali kagit baskilarda mevcuttur. Orijinalinin ceylan derisine el yazmasi olmasi tavsiye olunur.
    Bu gelenek Yahudilerin Misir’dan cikisinda Misirlilarin ilk erkek cocuklarinin olumunu ongoren Allahin emri ile her Yahudi evinin kapisinin isaretlenmesinin devami niteligindedir.
    Bir daha israil’e gelirseniz lutfen dernegimizi ziyaret edin Saygilarimla
    RAFAEL SADI

    http://www.turk-israel.org

Comments are closed.