Kitosanın Nanosu

Bilimsel araştırmacılar deniz ürünleriyle gelen kitosanın nano-parçacıklarını oluşturmuşlar. Kitosan nedir, nano nedir, kitosanın nanosu nedir diyebilirsiniz!

Kitosan bir çizgi film karakteri değil.. İlaç ismi hiç değil!

Kitosan, karides, ıstakoz gibi deniz ürünlerinin kabuğundan veya ahtapotun gagamsı kısmından elde edilen kitin maddesinin polisakkaritidir.  Bu ağız dolusu tanımı  bir çalışmanın sonuçlarını okurken öğrendim. Kısaca: “Kitosan, kitinin bir türevidir” de denilebilir. Kitosan çevre dostudur çünkü toksik değildir bu yüzden çevreye zarar vermeden toprakta çözünebilir.

Bahsettiğim çalışma sonuçları, Uluslararası Nano ve Biyometeryal Dergisinde yayınlandı, nano-parçacıkların nasıl oluşturturulduğu ve bu parçacıkların hangi alanlarda kullanılabileceğini açıklandı.

Benim gibi nano teknolojinin “N” harfinden habersiz birinin bu parçacıklarla ne işi olabilir? Peki bütün bunların kozmetikle bağlantısı var dersem kendi soruma cevap vermiş olur muyum?

Kozmetikle bağlantısından önce:

Bulgulara göre nano-parçacıklar ciltte enfeksiyonları iyileştirdiği gibi hücre büyümesini teşvik ederek iyileşme sürecini de hızlandırıyor.

Kitosanın nano-parçacıklarının bazı enfeksiyonlara karşı mikrop öldürücü (antimikrobiyel) etki gösterdiği bir süredir biliniyordu. Örneğin diş hekimliğinde (dentistri) çürümeleri önleyici etkisi olduğu da bir sır değildi.  Sadece tıbbi alanda değil, paketleme endüstrisinde de kullanılmaktaydı; özellikle yiyecek paketlemede koruyucu madde olarak faydalanılıyordu.

Son zamanlarda kitosan medikal giysilerin kumaşlarında antimikrobiyel katkı maddesi olarak test ediliyor.  Belki pek yakında medikal koruyucu giysiler dezenfekte edilmeden giyinebilecek zira içine zerkedilecek nano-parçacıklar mikrobu engelleyeceği için sterilize etme prosesi ortadan kaldırılacak.

Araştırmacılar bu çalışmaya bağlı olarak kitosan nano-parçacıklarını iyonik jelatinle ve tripolifosfatla prosesten geçirmişler. Bu proses kabaca çapraz bağlantı prosesi olarak tanımlanıyor. Proses sırasında polimerler arasında bağlanma sağlanmış. Yapılan bir dizi testin sonucunda kitosan nano-parçacıklarının, bakır ve gümüş iyonlarının olduğu ortamda da antimikrobiyel özellik göserdiği bulgulanmış. Bu  testler nano-parçacıkların bakterilere karşı koyabildiğinin kesin göstergesi olarak kayıtlara geçirilmiş.

Nano-parçacıkların bakterileri menetemesine ilişkin mekanizmanın daha iyi anlaşılmasıyla, çok etkin antibakteriyel maddelerin oluşturulabileceği düşünülüyor.

Araştırmacı grup nano-parçacıkların cilt yenileyen ve canlandıran özelliklere sahip olduğunu da ortaya çıkardı. Buna bağlı olarak yaşlanmayı geciktiren ürünler üretilebileceği savı da ortaya atılmış.

Bu durumda bizlere beklemek düşüyor! Kitosanın antimikrobiyel özelliğinin geliştirilmesi ve yaygın kullanıma sunulması  önemli ve heyecan vericidir. Fakat deniz ürünleriyle gelen kitosanın yaşlanmayı geciktiren özelliği, bazılarımız için daha da önemli olabilir zira gençliğin prim yaptığı yaşantılarımızda yaygın ve kolay kitosan kullanımı herkesin işine yarayabilir!