Bilgisayarları Çocuklaştırmak

Araştırmacılar bilgisayarları çocuklaştırmak suretiyle daha zeki hale getirebileceklerini düşünüyorlar.

UC Berkeley’de yapılan bir araştırmada toplam 46 çocuğun yardımıyla bilgisayarların yapay zeka sistemini geliştirmek için çocuk zekası kullanılıyorlar. Yaşları 3-5 arasında değişen çocuklar yeni şeyler öğreniyor, öğrenirken araştırmacılara ve psikologlara problem çözme ve karar verme konularında yol gösteriyorlar.

Araştırmacılar çocukların zekasıyla bilgisayarların yapay zeka sistemini daha ileri götürmeye çalışırken örneğin telefona cevap veren robotların, çeviri yapan programların ve ders veren bilgisayarların daha gelişkin olmasına çalışıyorlar.

Bilgisayarlar büyük veri tabanlarını kolaylıkla depolayıp çok hızlı  prosesten (işlemden ) geçirseler de, karar verilmesi gereke karışık durumlarda fazla hantallar. Bu nedenle araştırmacılar çocukların düşünme ve öğrenme mekanizmasını bilgisayarlara aktarmayı düşünüyor.

Berkeley çalışması sırasında çocukların çok erken yaşlarda hipotezleri test edebildikleri, istatistiksel modelleri anlayabildikleri, sonuca kolaylıkla ulaşabildikleri ve değişime sürekli ayak uydurabildikleri gözlemlendi. Böylece bilgisayarları biraz çocuklara benzetirlerse daha zeki olacakları düşünülmeye başlandı.

Araştırmacılar bu çalışmada yüksek potansiyel görüyorlar ve bilgisayarın karşısına geçtiğimizde bizi anlayabilecek hale getirmeye çalışıyorlar. Bir örnek: yapay zeka yardımıyla bilgisayarınız sabah neşesiz olduğunuzu (ya da çayınızı henüz içmemiş olduğunuzu) yavaş hareketlerinizden anlayabilecek. Hatta daha kompleks durumları çözebilecek; örneğin hastalanmaya müsait genleri diğerlerinden ayırabilecek.

Çocuklar kendilerine verilen bir oyunu çözdüklerinde o çözüme giden alternatif yollar bulmaya çalışıyorlar çünkü bilinen sonuç artık keyif vermiyor.

Araştırmacılar çocukların kurcalayan, yeni çözümler üreten, sebep-sonuç irdelemesi yapabilen zekasını bilgisayarlara adapte etmeye çalışıyorlar.

Çocukların laboratuarda  yaptıklarını bilgisayar yazılımı haline getiren araştırmacılar Bayesıan denen istatistiklsel bir teknik kullanıyor.

Araştırmacılar  çalışmadan çıkarılan sonuçlar dahilinde anababalara tavsiyelerde bulunmayı da ihmal etmedi:
  • Çocuklara öğrenme konusunda yardım ederken, en basit olandan başlayın.
  • Kartlarla, elektronik oyunlarla ve ezberle işe başlamak yerine çocukları öğrenirken özgür bırakın. Çocuklar olayları kendi kendine  keşfetmeli, değişikliklerin farkına varmalı ve araştırmaya yönelmelidirler.
  • Düşünmeden ve hazırlıksız yapılan oyunlar, “gibi yapan” oyunlar, yazmak ve okumak kadar önemlidir. “Gibi yapan”, “miş gibi yapan” oyunlar oynarken çocukların zihinsel olarak farklı evrenlere yolculuk yaptığı düşünülüyor.
  • İnsanların çocukluğu diğer canlılara göre çok uzun sürer. Bu dönemde beyni beslemek, öğrenmek ve araştırmak önemli ve gereklidir.
  • Bebekler oynayarak öğrenir. Oyunlar bebek beyninin gıdasıdır.

Çocuklar açık fikirlidir. Oysa büyükler hedefe yönelik düşünürler. Büyüklerin hedefe yönelen düşüncesi çocukların açık fikirliliğiyle birleşince bilgisayarların daha zeki olacağı düşünülüyor.

Araştırmacılar çocuklardan öğrendikleri “görünen ve olasılığa dayanan” düşünme sistemini bilgisayarlarda kullanmayı düşünüyorlar. Bunu yaparken bilgisayarların daha insanlaşacağını kanısındalar. En doğru söylemle bilgisayarları çocuklaştırmayı planlıyorlar.

Zeka ve Öğrenmeyle ilgili diğer yazılar:

Marketing Stratejisi: Akışkan ve Zincirleme İçerik

Bilgisayarları Çocuklaştırmak

Herrmann Beyin Hakimiyeti

Matrix Usulü Öğrenme

Beyin Kimyası

Yapay Zeka