Pediatri Dergisinde yayınlanan bir çalışma sonucuna göre müzik sağlık için risk teşkil edebilir!
Nasıl olduğunu anlatmadan önce sonuçların Hollanda’dan geldiğini hatırlatmak istiyorum. Hızlı dijital yaşantılarımızda herşeyin yerel olmaktan çıkıp kolayca küresel hale geldiğini aklınızda tutarak bu çalışma özetine göz atmanızı tavsiye ediyorum.
Yüksek decibelde dinlenen müzik sadece duyum hissine zarar vermiyor. Kulağın içine geçirilen kulaklıklarla (kulak içi kulaklıkla) dijital müzik dinleyen gençler ve genç yetişkinler, kulaklıksız müzik dinleyenlere göre neredeyse iki kat fazla marihuana kullanıyor. Yüksek sesle müzik dinleyenlerden konserlere, gece klübüne ve dansa gidenler, diğerlerinden 6 kat fazla “aşırı” alkol alıyor. “Aşırı alkol“, kısa sürede arka arkaya 5 veya daha fazla içki almak olarak tanımlanabilir.
Anket çalışması, riskli davranışlar sergileyen varoşlarda yaşayan düşük gelirli Hollandalı gençler arasında yapıldı. Yaşları 15-25 arasındaki 944 genç katıldı. Hollanda Halk Sağlığı araştırmacılarının bu gruba yönelmesinin nedeni riskli yaşam biçiminin bariz olmasıydı.
Riskli müzik ölçüsü olarak her gün en az 1 saat boyunca 89 decibel (dBA) yüksekliğinde müzik dinlemek belirlendi. Bu seviyedeki müzik, yüksek ses nedeniyle işitmede azalmaya veya sağırlıklara neden olabiliyor. Duyma problemleri olan gençlerin kendilerini diğer insanlardan izole ettikleri (soyutladıkları) biliniyor. Ayrıca depresyon, yalnızlık, öfke ve korku hissettikleri de bu çalışma sonucu anlaşıldı.
Bu çalışma yüksek sesli müzik dinlemenin gençleri daha riskli davranışlara ittiğini göstermedi ama güçlü bir korelasyon buldu.
Bulunan sonuçlar halk sağlığı çalışanlarının pratik çözümler üretmesine yardımcı olabilir; örneğin konserlerde “aşırı” alkol ile ilgili mesaj vermek gibi, gece klüplerinde ve konserlerde kondom (prezervatif) dağıtmak gibi. Aynı zamanda araştırmacılar, müzik üreticilerinin düşük decibelde kaliteli müzik üzerinde çalışmalarını da talep ediyor.
Müzik ruhun gıdasıdır ama bazı durumlarda sağlığa risk teşkil edebilir.