Akıl Sağlığını Hafife Alma

1949 yılından bu yana ABD halk sağlığı çalışanları Mayıs ayını akıl sağlığı ayı olarak değerlendiriyor. Akıl sağlığı küresel boyutta dikkat isteyen, hafife alınmaması gereken bir konudur. Her ay akıl sağlığı ayı gibi düşünülmeli ve mental sağlığa dikkat edilmelidir.

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir Akıl Sağlığı seminerine ait özeti paylaşmak istiyorum:

Sağlığımızı düşündüğümüzde aklımıza fiziksel sağlık gelir. Akıl sağlığımızın, genel sağlığı etkileyen bir faktör olduğunu nadiren düşünürüz.

Negatif düşünce ve davranışlarımızın sağlık sorunu olabileceğini, önlenmesi veya tedavi edilmesi gerektiğini neredeyse hiç düşünmeyiz. Oysa fiziksel olarak hastalanmamak için ne çok uğraşırız! Hastalanacak olursak ya da bir kaza sonucu yaralanacak olursak acilen doktora baş vururuz.

Akıl sağlığı için tedaviye ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüzde genelde sorun çok ilerlemiş safhalardadır. Öyle ki günlük fonksiyonlarımızı yerine getiremez olmuşuzdur, uyuyamaz, yemek yiyemez, işe gidemez hatta saçımızı tarayıp dişlerimizi fırçalayamaz hale gelmişizdir. Yani akıl sağlığının kötü gidişatı uzun süre görmezden gelinmiştir.

Akıl sağlığının bozulmasıyla düşük enerji, uyku bozuklukları, iştahsızlık, başağrısı, karıncalanma, acılar ve ağrılar hissetmeye başlayabiliriz ve bu da kötüleşen fiziksel sağlığa davetiye çıkarmakla eş değerdir. İlişkilerimizin bozulması, işyerinde performans düşüklüğü de ruh halimizin değişmesiyle ilgilidir çünkü çabuk kızıp darılan, kolay konsantre olamayan (odaklanamayan), ilgisiz, mutsuz, isteksiz kişilere dönüşürüz.

Akli yönden sağlıklı olmak duygusal problemlerden muaf olmak anlamına gelmez. Akıl ve ruh sağlığı, psikolojik iyi hal anlamına gelir.

Kendimiz hakkında ne düşündüğümüz, nasıl hissettiğimiz, hislerimizle nasıl başa çıktığımız ve zorlukları nasıl aştığımız gibi konular akıl ve ruh sağılığıyla ilgilidir.

Akıl sağlığının yerinde olması depresyondan, endişeden ve diğer psikolojik problemlerden uzak olmaktan öte;  zorlukları, travmaları ve stresi kolaylıkla aşabilmektir ki buna direnç denir.

Dirençli olmak demek stresi yüklenebilmek ve duyguları taşıyabilmek demektir. Duyguları anlama ve ifade edebilme, depresyondan, endişe ve negatif ruh halinden uzak kalmaya yardımcı olur.Dirençli olmak için iyi bir destek mekanizmasına sahip olmak gerekir. Aile, akraba ve arkadaş desteği direnç arttırıcı faktördür.

Ruh ve akıl sağlığı yerinde olanlar genellikle şu özelliklere sahiptir:
  • Tatmin hisseder ve bol bol şükür eder.
  • Coşkuludur, neşelidir ve yaptığı şeyden zevk alır.
  • Zorluklardan sıyrılmasını bilir; dirençlidir.
  • Varoluşun manasından haberdardır, hayattaki amacını bilir ve bunu hem yaşantıya hem de ilişkilere adapte edebilir.
  • Yeni şeyler öğrenmeye ve yeniliklere adapte olmaya hazırdır.
  • İş ve özel hayat arasındaki dengeyi iyi ayarlar.
  • İyi ilişkiler kurup sürdürür.
  • Kendine güvenir.

Fiziksel olarak sağlıklı olursak, akıl ve ruh sağlığımız da otomatikman etkilenir. Örneğin, egzersiz sayesinde endofrinler salgılarız, ki bu beyin kimyasalı sayesinde iyi ruh hali ve yüksek enerji hissederiz.

Gün boyunca sürdürdüğümüz aktiviteler ve yaptığımız seçimler hem fiziksel hem de duygusal  sonuçlar doğurur. Sağlıklı hayat seçimleri, akıl sağlığımızın iyileşmesine de yardımcı olur.

Uzmanlar akıl ve ruh sağlığını sürdürmek için şunları öğütlüyor:

Akıl ve ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek elimizdedir. Yapılacak şey duygularımızın ayırdına varmak, negatif düşünce ve stresin hakimiyetine girmemek için uğraşmak ve dolayısıyla akıl sağlığını hafife almamaktır.

Depresyonla İlgili Digğer Okumalar:

Akıl ve ruh sağlığı
Migren ve Depresyon
Depresyon ve Felç
Uykun Gözüne Aklın Başına

55 Yaş Üzeri Genç Erkekler

İklim Değişikliğiyle Artan Hastalıklar
Malatyalı Ustadan Somonlu Börek (Depresyona karşı somon)

 

2 thoughts on “Akıl Sağlığını Hafife Alma”

  1. ÇOK TEŞEKKÜRLER. VERDİĞİNİZ BİLGİLER İÇİN .

    YUSUF YAMAN

  2. Her şeyden önce dinlemeyi ve şükretmeyi bilmeliyiz..

Comments are closed.