Nefes almadan (solumadan) bir süre yaşamak artık mümkün! Böyle birşey olsa olsa bilim kurgu ile olur diyorsanız okumaya devam edin..

Araştırmacılar kan dolaşım sistemine enjekte edilebilen mikro-parçacıklar yapmayı başardılar. Bu parçacıklar sayesinde insan kendi kendine nefes alıp veremese bile, vücut oksijen üretiyor ve yaşam devam ediyor. Doğal olarak böyle bir icat son yılların en müthiş icatlerından biri olarak kabul ediliyor çünkü milyonlarca hayat kurtarmayı vaad ediyor.

Boston Çocuk Hastanesinde geliştirilen mikro-parçacıklar, nefes alması durmuş hastaları 15 ila 30 dakika yaşatma potansiyeline sahip. Bu süre, kalp krizine ya da kalıcı beyin sakatlıklarına olanak tanımadan doktorların acil kurtarma çalışmaları uygulamasına izin verecek uzunlukta.

Mikro-parçacıklar akciğer yetmezliği olan hayvanlar üzerinde denenmiş ve sonuçlar olumlu bulunmuş. Doktorlar mikro-parçacıkları hastanın damarlarına enjekte ettiğinde kandaki oksijen yenilenmiş oluyor ve yaşam bir süre daha devam ediyor.

Parçacıklar oksijen ve yağdan oluşuyor. Oksijenin yağdan oluşmuş bir keseye doldurulduğunu düşünün. Yalnız öyle küçük parçacıklardan bahsediyoruz ki, bu parçacıklar kan sisteminde kan hücreleri olarak tanınıyor. Parçacıklar bir solüsyon içinde olduğundan kana kolayca zerk edilebiliyor ve kanımızdaki alyuvarlardan 3-4 kat fazla oksijen taşıyorlar.

Mikro-parçacıklar, kimya mühendisleri, nano bilimciler ve tıp doktorlarının ortak çalışması.

Sihirli bir solüsyondan ve hayat kurtaran parçacıklardan söz ediyoruz. Bu yazıyı yazmamı isteyen oğlum, bu olağanüstü buluşa ait videoyu seyretmiş ve çok etkilenmiş. İçi oksijen dolu parçacıkların kana enjekte edilmesiyle insanların en az 15 dakika daha yaşayabileceklerini söylerken çok heyecanlıydı. Blogumda bundan bahsetmem için sıkı sıkı tembih etti. Ve ekledi; dalgıçlar belki de 15 ila 30 dakikalık dalışlarda oksijen tüpü kullanmaksızın kandaki ekstra oksijenle dalabilecekler!

İnsanlık için geliştirilen böyle buluşların fikir babalarına helal olsun! Bilimi iyi amaçlarla kullanan herkese gönül borcumuz var.

Böyle bir buluşun öyle çok kullanımı olabilir ki.. Örneğin suda boğulmusların imdadına yetistiğini düşünsenize!

Nefes alamadığı için ölmek üzere olanların birkaç dakika daha yaşayabileceğini, o sırada tıbbi müdahaleyle hayata döndürülebileceğini düşünmek ümit verici.

İçi oksijen dolu parçacıkların, nefes alıp veremeyen (soluması durmuş} hastaların imdadına yetişmesini ve dünyanın her yerinde geniş kullanıma girmesini diliyorum.