Acaip Bir Kaza

Geçen gün epeyce erken bir saatte işe gitmek üzere arabamı sürüyordum. Hegün geçtiğim yollardan geçip ofise yaklaşmıştım ki kavşakta acaip bir kaza gördüm! Olaydan birşey anlamadım, anlatan da olmadı!

Dediğim gibi erkence bir saatte işe gitmek üzere yoldaydım. Trafik yoktu. Öyle erken bir saatte hareketli bir trafik beklemiyordum zaten. Hergünkü güzergahımda ilerliyordum ve hep döndüğüm kavşaktan sağa döndüm! O da ne? Yolun tam ortasında yatan beyaz bir minibüs gördüm!

Minibüs yavaşça sol tarafına yatırılmış gibi yola serilmişti. Ortada ne cam parçası, ne fırlamış tampon, ne de far kırıkları vardı. Etraf sessizdi. Kargaşa yoktu, seyirci yoktu, minübüsten çıkarılmayı bekleyenler de yoktu. Kan yoktu, ambulans ya da polis arabası da göremedim. Ve tabi sirenler duyulmuyor, havada dönen kırmızılı mavili beyazlı ışıklar da görülmüyordu. Ama ortada acaip bir kaza vardı!

Olamaz dedim, yine bir tuhaflık! Ve sabahın er vaktinde beni buldu. Sanki kazayı benden başka gören de yoktu. Hmmm belki de henüz yataktan bile çıkmamıştım! Haliyle biraz tuhaf geldi ama yataktan çıkmış, arabama binmiş, ofisin yolunu tutmuştum. Düş değildi, yolda sessizce yatan beyaz bir minübüs vardı.

Gözlerimi ovuşturup yeniden baktım, saati algılamaya çalıştım, havanın ne kadar aydınlık ya da karanlık olduğunu duyumsama gereği hissettim.

Günün ilk ışıltılarıydı, hergün gitiğim caddedeydim ama boş sayılırdı, sesssizlik hüküm sürüyordu, ve o kocaman vasıta, yolun tam orta yerinde yan yatmıştı! Biraz daha dikkatli bakmak için orada durmayı düşündüm ama bu fikirden vazgeçtim. Belki iyice yavaşlayabilirdim. Öyle de yaptım, olabildiğince yavaşladım. Neler olduğunu anlayabilmek için sağa sola baktım.. Bütün bunların saniyeler içinde olduğunu idrak ediyorsunuzdur.

Bulunduğum yere göre yolun solundaki kaldırımda birileri vardı. Sessizce arabaya bakan üç kişi.  Kollarını kavuşturmuş bekleyen, ikisi kadın üç  genç insan.. Üçü de tasalı gözlerle yolda yatan minübüse bakıyordu. Demek olay ben oraya varmadan saniyeler önce olmuştu. Kenarda bekleyenler de devrilmiş arabadan çıkmış olmalılardı ama kazadan kurtulmuş gibi halleri de yoktu. Havada bir sükunet vardı. Kaza ortamı gibi değildi.

O üç insan, araçtan çıkmışlarsa nasıl çıkmışlardı? Yol hafif meyillidir ama kavis ya da viraj yoktur. Böyle bir yolda nasıl bir süratle gidyor olmalıydılar ki araba yan yatmıştı? Hem de sabahın o saatinde! Üstelik üç tane normal görünümlü insan! Ve şimdi hiç birşey olmamış gibi orada durmuş bakıyorılardı. Oracıkta sessiz sedasız beklediklerine göre araçta yaralı olmamalıydı. Ben oradan ağır ağır uzaklaşırken içlerinden biri telefonla konuşmaya başladı.

Şaşılacak şeydi, yolda yatan bir vasıta olmasına rağmen etraftan kimsecikler aldırış etmiyordu.. Bir dakika! Etrafta kimseler yoktu ki! Seyircisiz bir kaza yani! Fatalite yoktu ama ölüm sessizliği ve ölümcül bir yavaşlık hakimdi ortama.. Dehşetle bir arabaya, bir çevreye bakan yalnızca bendim! Acilen bir kahve alıp ofisete kendime gelmeliydim. Yine bir tuhaflıkla karşılaşmıştım, hem de günün ilk saatlerinde..

O gün, caddenin orta yerinde boylu boyunca uzanmış o minibüsü kime anlattıysam bıyık altından güldü. Keşke arabayı bir yere park edip, olayı fotoğraflasaydım.. Ama bunu yapmadım çünkü kaza geçirenlere ayıbolurdu! Olur, böyle acaiplikler hep olur ve hep beni bulur.. O gün ve takip eden günlerde yerel TV ve gazeteleri taradım, ama o kazaya ait bilgi yoktu. Öyle bir kaza var mıydı?

2 thoughts on “Acaip Bir Kaza”

  1. Film seti falan olmasın diyeceğim de kamera olurdu:))

  2. Akşam yeyip yatmaktan oluyor bu, yatmadan en az iki saat önce yemeyi bırakmalı insan.

Comments are closed.