Bu bilimsel çalışma ‘kırık kalp sendromu‘ ile ilgilidir. Araştırmanın sonuçları Şubat 2014’te, oldukça prestijli bilimsel bir dergi olan Uluslararası JAMA’da yayınlandı. Sonuçlara göre: Karşılıksız aşk, kalp ağrısına neden olur ama asıl önemlisi, ölümle sonuçlanabilir.
Kırık kalbin tanımı şu şekilde yapılıyor: Geride kalan kişi, sevdiğini yitiren, sevgilisini yitiren kişinin hissettiği rahatsızlık sonucu kırık kalp sendromu oluşabiliyor. Sevdiğinden yoksun kalan kişinin duygusal acısı kalbe yansıyor ve kalp sağlığını bozuyor. Sevdiğini kaybeden birisinin felç geçirme olasılığı yüzde 50 artıyor.
Kırık kalpten dolayı ızdırap çeken insanın bu hali ömür boyu sürmüyor. Yas belki de ömür boyu sürecektir ama fizyolojik sorunlar, kayıptan/ayrılıktan bir ay sonra yavaş yavaş azalıyor. Fakat evladı şehit düştükten birkaç gün sonra vefat eden ananın ölüm nedeni de kırık kalp sendromu olabiliyor!
Sevgiliden ayrılmak ölüm nedeni ile olabilir, ya da ilişkinin bitmesi şeklinde de olabilir. Sonuçta geride kalan kişinin çektiği sızıya kalp ağrısı deniyor ve ayrılıktan bir ay sonraki zaman diliminin çok önemli olduğu düşünülüyor. Çünkü bu süreç, kalp rahatsızlıklarını da beraberinde getirebiliyor. Kişi ayrılıktan sonraki bir ayı sorunsuz geçirebiliyorsa, ondan sonra felç ya da kalp krizi olasılığı günbegün azalıyor.
Özellikle yaşlılar arasında eşi ölen kişilerin cenaze töreninde ve gömülme anında çok acı çektikleri biliniyor. Bu nedenle ilaçlarını aksatmadan almış olmaları öneriliyor. İlaçlar: kolesterol, kan pıhtılaşmasını önleyici, antidepresan, ya da kalp için verilmiş diğer ilaçlar olabilir.
Halk sağlığı profesyonelleri herkesi nazikçe uyarıyor ve diyorlar ki:
Arkadaşlar, aileler, akrabalar, diğer tanıdıklar, hekimler ve sağlık çalışanları: Sevdiğini kaybetmiş insanın kardiyovasküler rahatsızlıları artıyor. Bunu bilerek destek ve bakım göstermeyi unutmayın!
Yani neymiş? Şarkılarda, şiirlerde duyduğumuz kırık kalp sadece duygusal boyutta gerçekleşmiyormuş! Kalp rahatsızlıklarına da neden oluyormuş ve tıbbi adı “kırık kalp sendromu” imiş! Bir ayırlık.. Bir ölüm..