Ebeveynleri veya akrabaları Alzheimer hastalığına yakalananların en çok sorduğu soru: Alzheimer’den uzak durmak mümkün mü?
Siz de bu türden sorular soruyorsanız aşağıdaki yazı faydalı olabilir.
Alzheimer hastalığına henüz çare bulunamadı. Buna rağmen sağlıklı alışkanlıklar hastalığa yakalanma riskini azaltıyor.
Bilindiği gibi Alzheimer riski yaşla birlikte artıyor. Ailede bu hastalığa yakalananların varlığı, yani ırsiyet (genler) de önemli faktörlerden biri. Bunun ötesine genel sağlıksızlık da Alzheimer hastalığının bir göstergesi. Aileden gelen genlerimiz ve yaşlanmayla ilgili durumlara pek birşey yapamasak da, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için elimizden geleni yapabiliriz. Bunun içine, sadece fiziksel sağlık değil beyin sağlığı da giriyor.
Aşağıdaki hususlara dikkat ederek Alzheimer hastalığı riskini yüzde 50 oranında düşürmek mümkün:
Sağlığa dikkat etmek: Kronik rahatsızlıkları kontrol altında tutmak öneriliyor. Diyabet ve kalp hastalıkları, yüksek tansiyor, yüksek kolesterol gibi sorunlar gerektiğinde ilaç tedavisiyle kontrol altında tutulmalı. Bu hastalıkların tedavi edilmemesi, beyne giden damarları zaman içinde tahrip ediyor ve bunaklık ya da Alzheimer hastalığının önünü açıyor.
Egzersiz: Hareket damarlarda kan akışını arttırıyor ve buna beyne giden kan damarları da dahil. Egzersiz ile beyin hücreleri normal beslenmesine devam ediyor. Hareket dendiğinde günde 20-30 dakikalık yürüyüşler, pedal çevirme, dans etmek veya yüzmek düşünülebilir. Bahçecilik, ev temizliği, merdiven çıkmak gibi aktiviteler de egzersiz yerine geçer. Tempolu bir hareketin egzersiz sayılması için kalp atışlarını hızlandırması ve en az 20 dakika sürmesi gerekmektedir.
Sağlıklı beslenmek: Akdeniz diyetinin beyin dostu olduğu ve beyni koruduğu bulgulanmıştır. Akdeniz diyetinde nispeten daha az kırmızı et vardır, tahıllar, sebze, meyve, balık, deniz ürünü, fındık fıstık, zeytinyağı ve diğer sağlıklı yağlar bulunur. Dışardan alınmış, fazlaca prosesten geçmiş, tuz ve şeker oranı yüksek yiyecekler mümkün olduğunca az tüketilmeli ve Akdeniz diyeti benimsenmelidir.
Yeterli uyumak: Uyku beyni besliyor. Yetişkinlerin günde ortalama 7 saat uyuması öneriliyor. Uykusuzluk çekenlerin insomni problemini kontrol altına alması öneriliyor. Akşam geç saatlerde alkollü içki almamak tavsiye ediliyor. Geç vakitte, uyku saatine yakın egzersiz yapmamak da öneriler arasında çünkü sportif aktiviteler ağrıları harekete geçirebiliyor ve dolayısıyla insomni nedeni olabiliyor. Yorgun bacak sendromu da uykudan önce yapılan yorucu hareketlere veya içkiye bağlanıyor.
Beyni aktif tutmak: Hafızayı canlı tutacak aktiviteler öneriliyor. Bu sayede yaşlılıkla gelen zihin ve hafıza bozuklukları engellenebiliyor, beyin güçlendiriliyor. Bu aktivitelerin beyni zorlayıcı ve harkete geçirici olması gerekiyor. Eğer hergün çözülen bulmaca çözülmeye devam ederse yararı olmuyor. Yeni bir konu bulup onu becermeye çalışmak beyni aktif tutuyor. Örneğin yeni bir dil öğrenmek, hergün bir şiir, sarkı sözü, dua, sure ezberlemek, bir müzik enstrümanı çalmayı öğrenmek, matematik problemleri çözmek gibi. Bu yolla pasif beyin yeniden aktif hale getiriliyor.
Sosyal bir hayata sahip olmak: Arkadaşlar ve tanıdıklarla sosyal hayat sürdürmek de öneriler arasında. Aile, komşular, akrabalar ve diğerleriyle periyodik buluşmalar, kulüp üyelikleri, topluca alınan dersler, gönüllü çalışmalar sosyal hayatı hareketli kılabilecek öneriler arasında.
Hayat stresini azaltmak: Beyin için bir miktar stres iyi olarak değerlendirilse de fazlası toksik! Meditasyon stres giderici bir araç olarak önerilebilir, yoga, nefes teknikleri, dua ve ibadet stres azaltıcı yöntemlerdir.
Ebeveynleri veya akrabaları Alzheimer hastalığına yakalananların korkulu rüyası Alzheimer hastalığından kaçmak için yukarıdaki noktalar göz önünde bulundurulmalı ve hayata aktarılmalıdır.
