Sosyal Medyada Uyum


Sosyal medya yeni birşey sanıyorsanız, bir kez daha düşünün. Eskiden medya vardı, o da sosyal bir olguydu. Tek farklılığı anında geribildirim alınmamasıydı. Peki sosyal medyada uyum nedir?

Günümüzde sosyal medya dendiğinde akla gelen iki şey var: Facebook ve Twitter. Ancak sosyal medyayı yalnızca bu ikisine bağlamak yanlış olur. Sosyal medyanın parçalarını sayalım: Facebook, LinkedIn, MySpace, Twitter, YouTube, Flickr, WordPress, Blogger, Typepad, LiveJournal, Wikipedia, Wetpaint, Wikidot, Second Life, Del.icio.us, Digg, Reddit, Lulu ve diğerleri

Sosyal medya demek, paylaşmak demektir.  İnsanlık en başından beri elle tutulan, gözle görülen ya da, bilgi gibi, elle tutulamayan ve gözlğ görülemeyen şeyleri paylaşmaktadır. Sosyal medya ortamında bu şekilde paylaşım hala devam etmektedir. Daha önceleri paylaşımlar sınırlı ve tabiri caizse, manalıydı. Günümüzde sosyal medyada paylaşılan herşey manalı olmayabilir.  Örneğin, birinin kahvaltıda yedikleri beni neden ilgilendirsin? Fakat sosyal medya öyle bir yer ki, birinin çöplük diye baktığı şeye diğeri servet diye sahip çıkabiliyor.

Eski Jenerasyon ve Yeni Jenerasyon

Belki de eski nesiller için gereksiz görünen şeyler, yeni nesil için manalı oluyor.

yasli2

Amerika’da 50-80 yaş dilimindeki öğrencilere  (evet bu yaş diliminde öğrenciler de var) sosyal medya dersleri veriliyor. Bu kişiler zaten telefonla ve email ile sosyal medyaya bir şekilde katılmış durumdalar ancak hergün yüz değiştiren sosyal medya olgusunu daha iyi anlamak da istiyorlar. Ayrıca bu yaş grubundakilerin değişimi kavraması ve kıyaslaması da beklendiği gibi zor olmuyor çünkü eskiyi zaten biliyorlar ve üzerine yeniyi nispeten kolay ekleyebiliyorlar.

Sosyal medya gitgide daha karışık bir hal alıyor ve yoğunlaşıyor. Bu nedenle yaşlı nesil kendisini kolayca dışlanmış hissedebiliyor. Bu olumsuzluğu engellemek için derlser veriliyor. Ayrıca profesörler yaşlılara ders vermekten de hoşlanıyorlar çünkü eski jenerasyonlar daha dikkatli ve verilen dersleri titizlikle çalışıp ödevleri beklentilerin ötesinde yerine getiriyorlar. Biliyoruz ki gençler zaten sosyal medyanın içine doğmuş durumdalar. Herşeyi ya biliyorlar ya da bildiklerini iddia ediyorlar. Onlara öğretilecek şeyler ya gereksiz ya da sınırlı. Oysa yaşlı nesil için sosyal medya bir servet niteliğinde; sürekli yeni şeyler vaat ediyor. Tüm bunlara ek olarak gençler mahremiyet ve güvenlik gibi konulara hemen hiç dikkat etmiyorlar. Verilen tavsiyelere uymuyorlar. Oysa yaşlılar çok daha temkinli davranıyorlar ve profesörlerin sözünü dinliyorlar. Bir eğitmen için bundan daha zevkli birşey olabilir mi?

Yapılan araştırmalara göre 50-80 yaş grubunda sosyal medyayı anlamak, öğrenmek isteyenlerin büyük çoğunluğu aileleri ile Facebook bağlantısı kurma çabaında. Amaç aidiyet hissetmek, gidişatı anlamak ve bağlantılar kurmak!

İleri yaştaki kullanıcılar sosyal medyayı anlamaya çalışırken yeniden öğrenci oluyorlar ve aslında gençlerin büyüklerden öğreneceği şeyler de var. Çünkü yaşlılar hem eskiyi biliyorlar hem de yeniyi öğreniyorlar bu süreçte deneyimlerini paylaşarak fayda sağlayabilirler. Sosyal medyanın tek amacı bağlantı kurmak olmamalı. Aynı zamanda diğer jenerasyonlarla bir uyum oluşturmalı. Gençler herşeyi bildiğini iddia ediyor ve temkinsiz. Oysa yaşlılar öğrenmeye aç, açık ve temkinli. Haydi buyrun sosyal medya uyumuna! Neden olmasın?

yasli1