Evet, şehir efsanelerini bir kenara bırakmanın zamanı geldi.. Son olarak size ne demişlerdi? Hastalıklar kalıtsaldır.. Ailede, sülalede varsa; soya çeker.. Genlerinizde varsa yapacak birşey yok, ille de hastalık gelir sizi bulur! Bunlar doğru değil! Araştırmacılar: Bağışıklık sistemi ile ilgili şehir efsanelerine inanmaya son verin diyor!

En yeni bilimsel araştırmalardan biri Cell dergisinde yayınlandı. Bu sonuçlara göre bağışıklık sistemini (ya da immünal sistemi) şekillendiren şey çevresel etkilerdir. Bu etkilere, yediğimiz yiecekler de dahil! Özellikle yaş ilerledikçe belirecek hastalıkları, bozuklukları ve rahatsızlıkları yok etmek ya da geciktirmek için iyi beslenmenin altı çiziliyor.

Araştırmacılar bu durumu şu şekilde açıklıyor:
Bağışıklık sistemi sürekli bir savaş halindedir. Bu savaş, hastalıklara ve çevreden gelecek her türlü etkiye karşı sürdürülmektedir. Bazı bozukluklar ebeveynlerden çocuklara geçse de bağışıklık sistemi sürekli öğrenen bir yapıdır. İnsan yaşamı boyunca bağışıklık sistemi ya iyileştirilir ya da zor durumda bırakılır. Yani araştırmacıların bulgularına göre; bağışıklık sistemi doğuşta sağlıklı veya sağlıksız olarak nitelenemez (büyük çoğunluk için). Yaşam sürecinde çevreden gelen etkilere göre karşı koymayı öğrenir. Ve ilerleyen yaşla birlikte, bağışıklık sistemi de tecrübelerini kullanmaya devam eder.

Stanford Üniversitesi araştırmacıları bağışıklık sisteminin güçlü olmasındaki etmenlerin doğuştan mı yoksa yaşam sürecinde mi öğrenildiğini bulgulamak için 78 ikiz üzerinde incelemeler yaptı.

İkizler aynı anneden doğumuş olmasına rağmen değişik çevrelerde yaşamış, değişik durumlara maruz kalmış, farklı hayat standartları benimsemiş kardeşlerdi. Dolayısıyla, her biri değişik virüs, bakteri, enfeksiyon, veya mikropla tanışmış birer bünyeye sahipti. Ve bunlar değişik ilaçlar, farklı tedaviler ve diğer yöntemlerle bağışıklık sistemlerini ya güçlendirmiş ya da zayıflatmış ikizlerdi (yaş: 20-65)

Genç ikizlerde bağışıklık sistemi benzer olduğu halde yaşlı ikizlerde benzerlik yukarıda sayılan etmenlerle şekillenmiş ve tamamen farklı yönlere yönelmişti.

Daha sonra araştırmacılar şu sonucu çıkardı: Doğuştan gelen genlerimiz istesek de istemesek de hediyedir. Zaman içinde, alışkanklıklarımıza bağlı olarak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek veya çökertmek bizim elimizdedir.

Fatoş’ça:

Belki de bağışıklık sisteminin hafızası vardır! Eski tecrübelerine göre ya gittikçe güçleniyor, ya da gittikçe zayıflıyor. Bu durumda sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemi her zamankinden daha belirgin bir hal alıyor. Şehir efsanelerini bir kenara bırakalım! Genler, kalıtım, soyaçekim, ırsiyet.. Bunlar sağlığımızı bir nebze etkiliyor ama asıl görev bize düşüyor. Çevresel etkiler nedeniyle bağışıklık sistemimiz ya güçleniyor ya da güçten düşüyor. Buna yiyecekler de dahil!