Rejim Yapmıyorum.. Diyet de Yapmıyorum..

‘Rejimdeyim’ ya da “diyetteyim” diyenleri çok duyduk.. ‘Rejim yapmıyorum’ diyenler azınlıktadır..

‘Diyetteyim. Rejim yapıyorum. Bu börekleri, pastaları, tatlıları, kurabiyeleri ve şekerlemeleri yiyemem..’ Bunları okuyunca diyet yapan bir insan figürü gelmiştir gözünüzün önüne.. Diyette olmak. Bir süre diyet yapıp sonra eskiye dönmek. Sürdürememek..

Hiç inanmadım rejim yapmaya.. Veya diyet yapmaya.. Hiç bir diyetin uzun süreli işe yaradığını görmedim.  Hem zaten ne zaman, nerede, ne yiyeceğimiz, nasıl, ne miktarda tüketeceğimiz belli mi olur? Annemin evindeysem anne yemekleri yerim. O mis gibi, o çocukluktan kalma, o tadı damağımda kalan lezzetler. Kebapçıdaysam canımın çektiği kebabı ısmarlarım. Ofiste öğle yemeğim yoğurt, kraker ve meyvedir. Akşam yemeklerim çocuklarımın sevdiği yemekerden oluşur. İş gezisindeysem bulunduğum yere ait yemekler yerim. Yolculukta ne yiyeceğimi Allah bilir!

Ne zaman ne yiyeceğimizi genelde bilemeyiz..  O nedenle rejim yapmak çok zor, kendimize verdiğimiz sözü tutmak daha da zor, sonuç almak ise imkansız gibi gelir bana. Ve tabi hepimizin değişik metobolizması vardır. Ben aşırıya kaçmadan yemeye ve hareketli kalmaya inanıyorum. En küçük yaşlardan beri hep egzersiz yaptım ve boğazımdan hiç kesmedim. Ama yediklerimde de hiç aşırıya kaçmam.

az yemek, kararinca yemek, asiriya kacmadan yemek

Fit olmak demek incecik olmak demek değildir. Fit olmak, kendi vücut imgemiz içinde, kendi bedensel mekanizmalarımıza göre kendi sağlık sistemimizi belirlemek demektir. Hepimiz mutlu olmak ve sağlıklı kalmak istiyoruz. Ama bu iki şey için incecik gezmek şart değildir. Yemek yemek, insana verilmiş en zevkli hediyedir. Bu doğal mutluluktan mahrum kalmak niye?

Önce yapılması gereken şey insanın kendi vücudunu tanımasıdır. Zaafları, ihtiyaçları, ve istekleri nelerdir. Bunların çevresinde yeme alışkanlığı geliştirmelidir. Kimseye oturup bir vahşi yaratık gibi yemesini önermiyoruz. Kimseye aç kalmasını da önermiyoruz. Ortada bir yer, ‘karar miktar’ bulunabilir. Ve tabi hareketli kalmak çok önemli. Vücudun sesini dinlemek çok önemli. Aynı zamanda beyin ve beden bağlantısı yapmak da çok önemli. Yemek yiyerek vücuda enerji verilirken beynimizi kullanarak “karar” miktar yemeyi öğretmeliyiz.

Hayat dengeden ibarettir. Karar miktarda yemek yiyerek “rejim yapmak” zorunda kalınmayabilir. İnsanlar sadece fiziksel inşaatlar değildir. İnsanlar manevi, zihni ve hissi yapılardır. Doymak için yedikleri kadar, mutlu olmak için de yerler. Ama yiyecek sadece ağzımızla alınmaz. Beyni ve hisleri de doyurmak gerekir. Bunları yaparken ne yediğimize dikkat etmek, ne kadar yediğimizi göz önünde bulundurmak, egzersiz yapmak ve mutlu olmak imkansız değil. Sadece mideyi değil spiritüel kimliğimizi ve zihnimizi de doyuralım. Rejim yapmıyorum, diyet de yapmıyorum.. Ben bedenimi kararınca, benliğimi her fırsatta besliyorum. Mutluyum! Ya siz?

diyet yapma, egzersiz yap!