Hala iklim ve hava sıcaklığı değişikliklerini görmezden geliyoruz.  Hala “insanoğlunun oluşturduğu iklim değişikliği, küresel ısınma felan gerçek mi?” diye soruyoruz..  “Hadi ne yapacaksak, geç kalmadan yapalım” diyenler de var ama.. Henüz yeterizce harekete geçilmiş değil..

İklim değişiklikleri için yüksek sesle ve açıklıkla konuşmaya devam etmek gerek. Yerel siyasetten biraz uzaklaşıp gök yüzüne, dağlara, okyanuslara, volkanlara, tarlalara, sallanan yerlere, kayan topraklara, ateş toplarına, tsunamilere, çorak topraklara kurumuş kuyulara, yağmayan yağmurlara, düşen çığlara dikkatlice, kasırgalara iyi bakmalı.. İklim ve atmosfere insanlar tarafından verilen zarar öylesine hızlı, öylesine çok ve yoğun ki, eko-sistem bu değişime aynı hızla adapte olamıyor. Bu nedenle bir sürü olumsuzluklar, bozukluklar ve hastalıklar da hızla yayılıyor.

Takvimler 2050 yılını gösterdiğinde ortalama hava sıcaklığı 6-12 derece kadar yükselmiş olacak. Artan hava sıcaklığı sebze ve meyve yetiştirme/büyütme mevsimlerini de etkileyecek. Çiftçilerin hangi ürünü ne vakit yetiştirmesi gerektiği yeniden tanımlanacak. Yükselen su seviyeleri dünyada şimdikinden daha az toprak kalmasına neden olacak. Bu da yiyecek zincirinin yer yer kırılmasına neden olacak. Bugün bilinen birçok aktivite 35 yıl gibi kısa bir sürede yapılamaz hale gelecek. Bunlara örnek olarak kar kayağı, hayvan avcılığı, balık avlamak, kamp yapmak gibi aktiviteler verilebilir.

İklim ve hava sıcaklığı değişiklikleri, beraberinde ekonomik zorluklar ve yaşam güçlükleri de getirmiş olacak.  Biz yetişkiler görülebilecek en son iyi günleri görmüş olacağız belki de.. Ve o vakit geldiğinde çocuklarımız ve torunlarımız için üzülerek dünyaya veda edeceğiz. Hadi insanlık!! Ne yapacaksak yapalım.. Geç bile kaldık aslında! ¯\(ツ)/¯