Hergün yüzlerce bilimsel çalışma sonuçları çıkıyor ortaya. Bunlardan bazıları prestijli dergilerde yayınlanacak kadar iyi oluyor. Diğerleri İnternet ortamında ismi duyulmuş dergilerde yayınlanıyor. Bazıları ise yayınlanacak kadar manalı ya da yararlı bulunmuyor. ‘Kadın, Kahve, Kanser ve Ötesi’ başlıklı yazımda paylaştığım özet sonuçlar prestijli bilimsel dergilerde yayınlanmış sonuçlardır.

İsveç’te yapılan iki araştırmanın sonuçları gösteriyor ki kadınların kahve tüketimi, meme kanseri (bir türü) ve felç riskine koruyucu etki gösteriyor.

Yalnız bu sonuçlar bilinen bütün meme kanseri türleri için geçerli değil; kahve tüketiminin –sadece- östrojen reseptörü negatif olan bir çeşit alt-tür kansere karşı koruyucu olduğu tespit edilmiş.

Bu çalışmanın tanıtım kısmında araştırmacıların açıklamasında şöyle deniyor: Kahve ile meme kanseri arasında tamamen paradoksal  (çelişkili) bir ilişki söz konusudur. Kahvenin ihtiva ettiği kafein ve polifenoller hem kanserojen hem de kemopreventif (kimyasalların zararlı etkilerini önleyici) maddeler bulundururlar.

Oldukça kafa karıştırıcı olan bu çalışmalara istatistiksel olarak bakıldığında kusur  görülmüyor. İsveçli araştırmacılar 49-83 yaşları arasında 6.000 civarında kadına günlük kahve tüketimi ve yaşam tarzlarına ait sorular sorulmuşlar. Bu kadınların yarısı, yakın geçmişte meme kanserine yakalanmış.   Çalışma sonuçlarına göre günde 5 kupadan fazla kahve içen kadınların, içmeyenlere ya da daha az içenlere göre meme kanseri riskinin  değişmediği bulunmuş. Yani “kahve içen kadınlar da içmeyenler de meme kanserine karşı aynı riski taşımaktalar” şeklinde bir sonuca varılmış.

Bunun üzerine araştırmacılar, çalışma sonuçlarında biraz daha detaya inerek az görülen bazı meme kanseri türlerine bakmışlar.    Bu kez kahve tüketiminin, östrojen reseptörü negatif olan meme kanserine karşı %57 oranında koruduğu bulgulanmış. İsveçliler daha sonra bu sonuçları, Alman çalışmalarıyla kıyaslamışlar ve aynı doğrultuda sonuçlar bulmuşlar.

Diğer bir çalışmanın sonuçlarına göre, günde 1 kupadan fazla kahve içen kadınların felç olma riskinin, içmeyenlere göre %25 oranında düşüş gösterdiği tespit edilmiş. Bu çalışma Journal of the American Heart Association isimli dergide (Amerikan Kalp Sağlığı Kurumuna ait bilimsel dergi) yayınlanmış bulunmaktadır.

Araştırmacılar çalışma sonuçlarına bakarak yaptıkları açıklamada şöyle diyorlar: “Kahvenin kan basıncını ve kalp atış hızını arttırdığını düşünürdük, oysa en son araştırma sonuçları gösteriyor ki kahve düşündüğümüzden daha az kaygılandırıcı bir içecektir“.

Kahve dünyanın en popüler içeceklerinden biridir. İçinde antioksidanlar olduğu gibi kimi bünyelere zararlı enzimler de bulunur. Kahve içmek, tek başına, sağlıklı olmaya yetmez elbet. Dengeli beslenmek ve egzersiz de hayatın olmazsa olmazlarıdır. Kötü alışkanlıklardan uzak durmaksa ilk şart olmalı! Yukarıdaki yazıda kadın sağlığından ve meme kanserinden bahsettik. O nedenle kendi kendine aylık göğüs muayenesi hakkında bilgi edinmek için linke tıklayın. Unutmadan.. Siz de her yeni çalışma sonucunun kafa karıştırıcı olduğunu düşünüyorsanız, moderasyonu (ölçülü tüketimi) elden bırakmayın.