Himalaya Tuzu

Himalaya tuzunun iyotlu tuzdan daha sağlıklı olduğu biliniyor. Bunun bir nedeni Himalaya tuzu milyonlarca yıldır var. Diğer nedenleri ise oldukça saf halde bulunması, yani kimyevi maddelerden uzak klamış olması ki, bu tuzun yapısında hiç bir toksin bulunmuyor.

Tuz, günümüzde bile insan gücüyle çıkarılmaktadır. Tuz madenlerinin bulunduğu bölgelere hiç bir makina yanaştırılmamaktadır. Elle seçilmiş, elle toplanmış, elle ezilmiş ve yine elle yıkanmış tuz, daha sonra kurutulup paketleniyor.

Tuzdaki pembe renginin nedeni demir oksik içermesindendir. Ve insan vücudunda bulunan 84 doğal mineral ve elementin Himalaya tuzunda zaten bulunuyor olması da oldukça ilginçtir. Yukarıda da belirtildiği gibi dağların başında oluşumunu sürdüren tuz aslında en az 250 milyon yaşında!

Vücudumuzun kolaylıkla absorbe edebileceği minik kristal hücrelerine sahip olan Himalaya tuzu hangi sağlık faydaları sunuyor?

  • Vücudun su seviyesini kontrol ederek, organların doğru ve düzenli çalışmasını sağlıyor.
  • Beyin ve diğer organlarda pH seviyesini düzenliyor.
  • Kan şekerini, olması gerektiği, seviyede tutuyor.
  • Yaşlanmayı geciktiriyor.
  • Hücrelere “hidroelektrik” enerji dağıtıyor.
  • Damarları genişleterek kalp ve damar sağlığına destek veriyor.
  • Bronşları açarak kolay solunuma fırsat tanıyor.
  • Sinüs problemlerini azaltıyor.
  • Kas kasılmalarını ve spazmları engelliyor.
  • Kemikleri sağlamlaştırıyor.
  • Uykusuzluğa doğal bir çözüm olarak görülüyor.
  • Cinselliği arttırıyor.
  • Kan dolaşımını sağlıklı hale getiriyor.
  • Böbrek ve safra kesesi için normal tuzdan daha iyi olduğu biliniyor.

Himalaya tuzunun tüm bu sağlık faydaları, milyonlarca yüzyıl önce yeryüzünde bulunan okyanus yataklarında saklı gizli kalmış olması. Bu okyanus yatakları modern zamanın çevre kirliliğinden etkilenmediği için, tuz en saf ve temiz formunda günümüze ulaşmayı başarmış durumda. Himalaya tuzunu mümkünse havasız, kapaklı bir kavanozda, soğuk ve kuru bir ortamda saklamanız öneriliyor.