Günümüzde on binlerce sosyal networking web sitesinin milonlarca kayıtlı kullanıcısı bulunmaktadır. Tüm siber uzay iletişimlerinde olduğu gibi, sosyal medyada da şahsi bilgi paylaşmak bir çok risk içermektedir.

İnternet ortamında paylaştığımız özel bilgiler, özel bilgi olmaktan çıkar ve toplumsal bir aidiyet kazanır. Bu tür bilgiler suç unsuru haline bile gelebilir. Sosyal medya hesaplarında en güvenilir ayarlar kullanılsa bile, birileri bilerek ya da bilmeyerek, bilgiyi diğerlerine sızdırabilir.

Şahsi bilgi oldukça hassastır. Ve suç işlemeye eğilimli, kötü niyetli kişilerinin eline geçtiğinde, bilginin sahibine veya ailesine ait birçok bilgiye de ulaşılmış olur. Ve tabi ki kişinin işine, özel yaşamına, iş arkadaşlarına, özel arkadaşlarına siber saldırı söz konusu olabilir.

Kimlik avına çıkmış e-dolandırıcılar sosyal medyada hassas bilgilerin peşine düşerler. Bu tür dolandırıcılar, aralarında ortak nokta bulunan insanları hedeflerler; aynı ofiste çalışanlar, aynı bankayı kullananlar, aynı okula gidenler, aynı alışveriş sitesini kullananlar gibi.. Daha sonra otantik görünen emailler göndererek, ki bu emailler her zaman resmi görünümlüdür ve kuşku uyandırmayan türden olur, emailde bulunan linke tıklamalarını isterler. Link de oldukça resmi ve gerçek görünür. Bu sitede kişilerden şahsi bilgilerini vermeleri istenir.

Sonuç ne mi olur? Kimlik avcıları istedikleri bilgileri toplamış olurlar. Bu bilgilere kredi kart numaraları dahildir ki bu noktadan sonra dönüş yoktur. Şahsın kompütürüne virüs yerleşir ve daha birçok önemli bilgiye ulaşması kolaylaşır.

Öyleyse yapılacak şey, sosyal medyada asla şahsi bilgi paylaşmamaktır!
Kaynak: FBI