Ev vahadır. Aslında hepimiz vahada yaşıyoruz! Eğer evimiz vaha olmasaydı, neden “ev” densindi?

Evi sevmek diye birşey vardır. Uzun süre evden uzakta kalıp dönüşte evin kokusunu bile ilk günkü gibi duymak vardır. Eve ait herşeyi sevdiğini hissetmek vardır.

Son 1.5 aydır evinden uzak birisi olarak yeniden evime kavuşmak gibisi yoktu. İnanıyorum ki, ev vahadır.

Herkes evini sever ama kendimizi oraya ait hissetmek için dekor ve döşemeyi ona göre yapmak gerekir. Çünkü rahat bir ev stresten arındırır. Aileyi, arkadaşları, misafirleri sarar sarmalar, buyur eder.

Evde çocuk, genç ve/veya evcil hayvan varsa; yaşamı ve düzenlemeyi ona göre yapmak gerekir. Amaç evde huzur elde etmektir.

Huzur dolu bir ambiyans için 5 duyunun da çalışıyor olması gerekir. Yani vahaya 5 duyunun taşınması önemlidir.

Yumuşak ışıklar ve huzur dolu renkler ki buna örnek olarak mavi ve yeşil verilebilir. Mis gibi kokan aromalı mumlar veya potpori yapraklar evin değişik yerlerine yerleştirilebilir. Yatakodasında lavanta, mutfakta vanilya kokusunu belki sizler de seversiniz. Orta yerde küçük bir su birikintisi ki buna örnek olarak akvaryum veya minyatür şelale verileiblir. Su görüntüsü ve su sesi tüm negatif enerjiyi yok eder.

Zihnimizde evimizi canlandırırken sakin ışıklarla, bulutsu bir yumuşaklıkla, huzur çınlayan duvarlarla, tatlı koku ve lezzetlerle düşündüğümüzde ev, ev olmaktan çıkar tam bir vaha olur! Evden uzaklaştıktan sonra vahaya dönercesine eve dönmek gibisi yoktur. Umarız herkes kendi evini huzur ortamına döndürmek için elinden geleni yapar ve rahatlık bulur.