Yaşlı demiyoruz, Tonton diyoruz

Dün sabah arabama binerek ofisin yolunu tuttum. Elim direksiyonda, kulağım radyoda, bir yandan da kahvemi yudumluyorum. Harvard Üniversitesi edebiyat profesörlerinden 85 yaşındaki Anne Bernays’ın “hayat ve yaşlanmak” üzerine bir ropörtajı başladı. Yaşlanmaktan bahsediyordu profesör. Tonton bir kadın!

Parlak, yumuşak, güzel bir sabahtı. Kahvem harika, radyo programı ise çok doyurucuydu. İlginç bir profesörden hayata ait ilginç şeyler dinliyordum. Kendisi şimdiye değin 10 roman yazmış ve 3 adet kurgusal olmayan kitaba imza atmış.  Kimileri yaşlı bir kadının anlatacağı şeyleri sıkıcı bulabilir. Ama bu tonton kadının anlattıkları hiç sıkıcı değildi! Her ne kadar bir çoğumuza 85 yaş çok uzak gibi gelse de, herkes yaşlanıyor, kimse gencelmiyor, öyle değil mi? Konuşmayı pür dikkat dinledim!

Ofisimin park yerine geldiğimde radyo programı bitmemişti. Arabanın içinde oturmaya, kahvemi yudumlamaya ve lezzetli konuşmayı dinlemeye devam ettim. Tek bir kelimeyi bile kaçırmak istemiyordum. Aklımda kalanları sizinle de paylaşıyorum. Umarım hoşunuza gider.

Profesör 85 yıllık yaşamına rağmen beyin gücü yerinde, uyanık, kreatif, türetici, yenilikçi bir karakter. Konuşmasından sağlıklı bir fiziksel yapıya ve keskin bir hafızaya sahip olduğu belliydi.

Yemek yapmayı sevdiğini söyledi. Fakat yalnız yaşadığı için kendine yemek yapmanın pek de zevkli olmadığını, o nedenle haftada bir yemeğe misafir alarak hem hoşça vakit geçirdiğini hem de paylaştığını anlattı.

Sesinde bir dinamizm vardı! Okul profesörü olduğu için sürekli genç insanlarla birlikte olduğundan, sürekli beynini kullandığından, sürekli hareketli yaşadığından bu yaşta bile zinde olduğu intibağı bıraktı bende.. Her gün 30 dakika yürüdüğünü de röportaj sırasında anlattı. Kendi evini kendi düzelttiğini, banyosunu tek başına yapabildiğini, diğer ihtiyaçlarını kendi karşıladığını, yatağını kendi düzelttiğini övünerek anlattı.

Birkaç yıl önce 60 yıllık eşini kaybettiğini söyledi ama seks yapmaktan hoşlandığını da açıkça paylaştı radyoda. Online arkadaşlık sitelerinden birinde 55 yaşında birisiyle tanıştığını anlatırken hafif utangaç bir ton vardı sesinde. Fakat böyle bir ilişkinin olamayacağını da açıkça söylemiş o kişiye ve demiş ki: “Ben senin annen yaşındayım, olmaz!” O adam ne dese beğenirsiniz?  “Eve gelebilir miyim?” Kahkaha atarak anlattı bunları profesör.. Tabi ki kabul etmemiş ama bir anı olarak paylaştı. Ve kimseyle paylaşmadığı sırlarını radyoda tüm dünyaya sıralayıverdiğini söyledi.

Profesör Bernays torununun çocuğu doğduğu gün saçını maviye boyamış. Hala kendisini yeni yetme bir genç gibi gören, çılgın düşüncelere sahip, hayat dolu bir kadın işte..

Profesör diyor ki: “Yaşlandım. Benim yaşlanmakla ilgili sorunum yok.. Ama kimi insanlar bunu aptallaşmışım şeklinde görüyor. Bana sokakta “minik hanım” felan diyorlar. Oysa ben kendimi hale 17 yaşında gibi hisseidyorum, beden ve zihin sağlığım da yerinde. Biliyoruz ki her zaman gençler parlıyor, yaşlılar görünmez hale geliyor. Bu nedenle saçımı maviye boyadıml. Şimdi herkesin ilgisini çekiyorum!”

Gençlik ve yaşlılık konularında konuşmaya devam ediyor: “Ben bu yaşıma rağmen ruj sürmeden evden çıkmam. Biz kadınlar yaşımızı göstermekten çok korkarız. Bu nedenle bakımlı olduğumuzda daha genç göründüğümüzü düşünürüz. Ve ne kadar yaşlanırsak yaşlanalım, yine de içimizde o genç kız yaşar. Geçen yıl 11 milyar Dolar harcanmış kozmetik ameliyatlara. Neden? Çünkü kimse yaşlanmak ve yaşını göstermek istemiyor! Birkaç yıl önce birisi bana yüzümü plastik cerrahi ile gerdirip gerdirmediğimi sormuştu. Havalara uçmuştum. Hayır ameliyat yaptırmadım ama demek ki genç görünüyordum!”

Profesör hayat ve yaşlanmak ile ilgili konuşmaya ve sorgulamaya devam ederek soruyor: “Gençlik hevesi kadınların zihnine kazınmış mıdır? Eğer öyleyse, genç kalmaya çalıştığımızda suçluluk hissetmeyelim. Eğer öyle değilse, neden görüntümüz entellektüelitemizin, zihin ve hayal gücümüzün, hayat hevesimizin, eğlence ve mizahın önüne geçiyor? Bende cevap yok, ya sizde?

Yaşlı demiyoruz, tonton diyoruz” başlıklı yazımızı beğendiyseniz yaşlı ve zinde kadınlara ait şu yazılar da ilginizi çekebilir:

Lolita, 90 yaşında dünyayı dolaşıyor..

Sara, 83 yaşında her gün egzersiz yapıyor..

Iris, 90 yaşında ruj reklamına çıkıyor..

mavi saçlı kadın