Kanser İçin Çare Üretiliyor mu?

İlaç sanayii kanserin kökünü kazımaya uğraşıyor mu? Belki bize öyle görünüyorlardır ama.. Kanser için çare üreten yok gibi.. Para tatlı tabi!

Kanser için çareleri bıraktık, bazı tedaviler iyileştirmek yerine kötüleştirebiliyor bile. Örneğin ABD’nin Washington eyaletindeki Seaatle şehrinde bulunan Fred Hutchinson Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen en son çalışmanın sonuçlarına göre bir kanser tedavisi olan kemoterapinin ardından tümörlerin daha hızlı büyüdüğü bulgulandı. Yani kemo, tümör büyümesini hızlandırabiliyor ve daha çabuk yayılmasına olanak tanıyor. Tabi bunlar korkutucu bulgular. Detaylı İngilizce bilgi için yukarıdaki linke tıklayın.

Fakat.. Lütfen.. Kimseye kanser tedavisini bırakmasını önermiyoruz.. Paylaşmak istediğimiz şey, prestijli bir kurum tarafından yapılan çalışmanın sonuçlarıdır..

David Bowie ve Alan Rickman da peş peşe kanserden öldükten sonra, acaba kanser araştırmaları hangi noktada, büyük ilaç şirketleri neler yapıyor şeklinde düşünmeden edemiyor insan..

Tüm bunları söyledikten sonra kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şey korunmaktır ve kanseri engellemek için yaşam boyu uğraşmaktır.

Kendimiz için yapabileceğimiz birkaç şey şu şekilde sıralanabilir:

Kanser önleyici (antikanserojen) yiyecekler tüketmek, D vitamini almak, kimyasal maddelerden uzak durmak ve sağlıklı yaşama ait bilgilerle donanmak!

Bazı mantar çeşitleri örneğin reishi, shiitake, maitake gibileri antikanserojen olarak biliniyor. D vitamininin kanser engelleyici olduğu da bilinmektedir. Belki kendimiz için yapabileceğimiz şeyler yiyeceklerimize ve günlük kullandığımız malzemenin mümkün olduğunca doğal kaynaklardan geldiğine dikkat etmek olacaktır. Kanser için çare üretilene kadar kendimizi korumaya uğraşmak zorundayız.