Gündüz gökyüzündeki pofuduk bulutlara bakmak ve hayallere dalmak ne kadar çekiciyse, gece yıldızlara bakarak mucizenin hayranlığına dalmak da öylesine caziptir.

Gökyüzünde asılı duran irili ufaklı ışıklar hayranlık yaratan mucizelerdir gerçekten.. Yıldızlarda geçmiş vardır. Yıldızlarda gelecek vardır. Yıldızlarda evren, astronomi, astroloji, matematik, sanat, edebiyat ve insanın derinlerinden gelen bir hayret ve göksellik vardır.

Gündüz gökyüzüne bakarak terapi yapmak ne denli rahatlatıcıysa, gece yıldızlarıyla gökyüzünde kaybolmak da öyle mükemmel bir rahatlama sağlar. Şehirde ve bol ışıklı yerlerde yaşayanlar yıldızları, şehir dışında yaşayanlara göre daha az hissedebilir. Çünkü şehir ışıkları gökyüzünün yıldızlarını bir anlamda söndürür. Eğer uzaklara gitmek ve gökyüzünün mükemmelliğine dalmak mümkünse insan yıldızlara bakarken ulvi bir bağlantıya geçebilir. Kişinin vücudu rahatlar, yüreği genişler, kafasındaki tatsızlıklar ve mutsuz düşünceler uzaklaşır.

Gökyüzünün derinliklerinde sorunaları unutmak, milyonlarca yıldız boyutunda düşüncelere dalmak enfes bir kayboluştur. Bedensel ritm ve insanın derinliklerindeki [belki yitirilmiş duygular] bile ilahi bir hal alarak açığa çıkabilir. Yıldızlarla kaynaşmak şehirde, pencereden bakarken, balkonda otururken de yapılabilir. Ama şehir ışığından uzak yerlerde yıldız mucizesinin tadına doyum olmaz. Yenilenmek için gökyüzüne çevirmeli insan yüzünü belki de..