Belki de “gerçek” bizlerden saklanıyor ve bu savı dünyanın en zengin ve güçlü insanları destekliyor.

Silikon Vadisi’nin teknoloji milyarderleri, insanların içinde bulunduğu “gerçek saklama” mekanizmasını kırmaya çalışıyorlar.

Nedir bu gerçek saklama mekanizması?
Filozoflar uzun süredir şu konuyu tartışmaktadır: Gerçekte mi yaşıyoruz, gerçekmiş gibi gösterilen bir ortamda mı yaşıyoruz? Yani miş gibi mi yapıyoruz.. Yani bilinçsizce yönlendirilerek ‘miş gibi’ yapmak zorunda mı bırakıldık?

Yapay zekanın yaşantıya hızla girmesiyle bu soru iyice belirginleşti ve aleni olarak sorulmaya başlandı.

Dünyaca ünlü girişimci Elon Musk şöyle diyor: Bir simülasyonda (gerçek gibi gösterilen kandırmacada) yaşamıyor oluşumuzun olasılığı milyarda birdir!

Wow!

Matrix tarzı kurgu dünyada yaşadığımız söylentilerini siz de duymuşsunuzdur. Hatta Bank of Amerika analistlerinden biri geçenlerde “Matrix stili bir dünyada yaşadığımıza dair bir oran vermek gerekirse bu yüzde ellidir” demişti.

Elon Musk’a göre bir simülasyonda yaşıyoruz. Yani gerçekmiş gibi gösterilen, kandırmaca bir yaşam sürüyoruz. Ve Elon Musk biz insanları bu kurgudan kurtarmak için milyarlar sarfetmeye hazır!

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bilgisayarlarca hazırlanmış bir programlamanın küçük piyonları mıyız? Kompütür programlarının kurguladığı bir hayatı mı yaşamaktayız? Sahiden bilgisayar benzeşimi içinde miyiz? Tüm bunlar ne demek? Milyarderlerin “milyarda bir” şansı açığa çıkarmak için para ve zaman sarfetmeleri ne anlama geliyor?

Augmented reality (arttırılmış gerçeklik) denen bir uygulama son derece hızlı bir şekilde hayatlarımıza girmiş bulunuyor. Buna en basit örnek PokemonGo oyunudur. Bakınız Japonlar TV’ye çıkan sunucuların ya da video yapan kadınların artık makyaj yapmalarına gerek kalmadığını savunuyor. Çünkü arttırılmış gerçeklik sayesinde TV, sinema, video seyircileri sunucuları/oyuncuları makyajlı gibi görecek. Yani insanlara ait şeyleri makinalar üstlenmiş ve biz bunu bilmeden hayatımızı sürdürmekteyiz. Örneğin makinaların TV’deki kişiliği “makyajlıymış gibi” göstermesi bence oldukça tuhaf.. Ya sizce?

Güçlü ve ünlü teknoloji moğolları şöyle diyor: Eğer bunlar mümkünse, şu anda “arttırılmış gerçeklikte” yaşamadığımız ne malum? Belki de beyinlerimiz kompütürlerin istediği gibi çalışıyor ve biz bunun farkında bile değiliz. Belki de beyinlerimiz bulut sisteminde depolanmış halde. Telefonlar bizi kontrol etmiyor mu? Bu durumun gerçeklik payı varsa; ya yapay zeka bizi esir alacak, ya da bizler yapay zekayı köleleştireceğiz.

Fatoş’ça:
Nasıl bir zamanda yaşıyoruz? Hangisi gerçek? Hangisi sanal? Üzerimizden ne oyunlar oynanıyor? Bu durumda yapay zekanın bizleri esir alması nasıl önlenecek? Ya da zaten köleysek, nasıl kurtarılacağız? Gerçekler bizden saklanıyor mu? Kim insanlığın yanında, kim insanlığa karşı? Kim doğru söylüyor, kim bizi kandırıyor? Sahi insanoğlu bilinmeyen güçlerce kandırılmakta mı? Yoksa.. Bu da mı yalan?