Herkesin sürüye dahil olma isteği vardır. Kuzular, koyunlar, kurtlar, kuşlar, kazlar ve diğerleri sürü ile gezmeyi severler.

Fakat insan olmanın bir özelliği de kendine ait kimliği ve kişiliği taşıyabilmesidir. Kişi kendi özelliklerini kaybetmeden sürüye dahil olabilir, isterse.. Fakat bunun için hem sürünün lideri (çoban) fırsat tanımalıdır, hem de sürüye dahil olanlar ‘insanca’ özelliklerini yitirmemelidir.

Bir çobanın güttüğü koyun ve kuzular gibi olmak, diğer küçükbaş hayvanlar ve büyükbaş hayvanlar gibi yaşamak, sürüyle uçmak, sürüyle kaçmak genel düzen için iyidir… Neden? Çünkü bir lidere devredilmiştir tüm güven ve sorumluluk.. Kolaylıktır yani.. Düşünmeye, uğraşmaya, çabaya gerek yoktur.. Birisinin çobanlığında güdülmek rahatlıktır.. Bir eğlenceye veya toplantıya veya partiye gittiğimizde dahi kendi kalabalığımızın içindeysek daha rahat ve güvenilikte hissederiz, öyle değil mi?

Dedik ya, işi birilerine devretmek, birilerince yönetilmek, fazla düşünmemek çoğunlukla hareket etmek hep kolaylıktır. Belki çağımızda herkes bunu ister oldu.. Uyuştuk. Kanıksadık. Kayıtsız ve duyarsız olduk.. Ama.. Bu süreçte insanca kimlik ve kişilik elden bırakılmamalıdır.. Onu da bırakırsak neye dönüşürüz acaba?

Unutma!! Sen olmadan güdülecek sürü olmaz, ama sen tam manasıyla kendinden ve kimliğinden fedakarlık edersen, gün gelir insanca değerlerinden de vazgeçmiş olursun. O noktadan sonra geri dönüş yoktur, iş isten geçmiş olur yani..

Sürüye dahil olduğunda çoğunluğa dahil olmuş olursun. Ve çoğunluk senin yanındadır. Ya da sen çoğunluğun yanındasındır.. Bu noktada kendi insanca özelliklerini ve değerlerini yitirmeden güdülebilirsin. Ve içinde bulunduğun sürü seni bir kalıba sokar. Bu tam da sürü özelliğidir.. Sürü psikolojisi de denilebilir..

Dediğimiz gibi.. Kendine ait kişisel değerlerden ödün verme ki insanlık kimliğinden ve kişiliğinden uzaklaşmayasın.

Sürüye dahil olurken ortayı bulmak iyidir.. İyidir de bu mümkün müdür? Tekrar soralım: Orta yeri bulmak mümkün müdür insanlıktan taviz vermeden?