Gençlikte güzellik önemlidir. Orta yaşta güzellik önemlidir. Yaşlılıkta güzellik önemlidir. İhtiyarlıkta da güzellik önemlidir. Yaş ilerledikçe yıllara meydan okumak, hem iç güzelliği ve hem de dış güzelliği ile olur.
Yılların ilerlemesi kişinin hayatına kültür katması ile daha da mükemmelleşir. Önceki senelerde güzellik en başta önem arz ederken, daha sonraki yıllarda güzellik yerini hayat bilgisine bırakır. Kültür, tecrübe, beceri, olgunluk olmadan yıllara meydan okumanın salt dış görünüşten ibaret olduğunu düşünüyorsanız, lütfen okumayı bırakın! Size dolgu ve botoks sitesi gerek! Aksi taktirde devam edin:
Güzellik daima gençlikle beraber görülür. Ama güzellik yıldan yıla aktarılabilir. Hem kadın için hem erkek için dış görünüş önemlidir ve aslında insanoğlu yaradılışı gereği mükemmeldir. Fakat bir insana ait güzel görünme düşüncesi yalnız ve yalnız güzel görünme uğraşısı bomboştur çünkü güzellik yılların sonunda yerini kırışıklıklara bıraktığında insanın iyice boşa çıkması söz konusudur. Kötü bir durum tabi!
Çocukluktan itibaren hep öğreniriz, gençliğimizde öğrenmek için çaba harcarız. Herşeyi bilmek, anlamak, öğrenmek çabası içine gireriz. Gençlikte gösterecek çok şeyimiz vardır; cilt parlak ve gergindir, fiziksel olarak güçlü ve kuvvetliyizdir, herşeyi yapabileceğimize inanan bir ruh ile kendimize güvenimiz sonsuzdur, daha çekici ve etkileyiciyizdir. Zamanla tüm bunlar azalır ve insan yaşlanırken yavaşlar.
Gençlikte öğrenilenler orta yaşta imbikten süzülür ve hayat deneyimine dönüşür. Artık bir hayat görüşü belirmiştir, bir hayat felsefesi ve hayata ait prensipler oluşmuştur. Olgunlaşmıştır kişi. Ve kendini daha iyi ifade edebilir hale gelmiştir, tecrübelidir, bulunduğu yeri ve konumu iyi biliyordur, becerileri yerleşmiştir, kendini daha iyi tanır hale gelmiştir. Kültür sahibi olmak bu tür birşeydir işte.. Yılların ilerlemesiyle kişinin bulunduğu yeri algılaması ve hayat bilgisi edinmesidir kültür..
Orta yaştan sonra yaşlılık belirir. Çocuklar büyümüştür.. Saçlar ağarmıştır.. Emeklilik gelmiştir.. Ve hayat tecrübesi dalda sallanan meyve misali tatlanmıştır. Belki gençlik kalmamıştır ama güzellik içten dışa yansır hale gelmiştir. Kişi yaşlanmanın güzelliğini takdir eder hale gelmiştir ve hayata eskisinden daha çok sarılır.
Ve yaşlılığın ardından ihtiyarlık belirir.. Tabi o yıllara kadar yaşarsa insan.. İhtiyarlıkta iyice tatlılaşır kişinin halleri. Bir bebek sevimliliğindedir hareketleri. İçsel güzellik hem dışa vurur hem kelimelere yansır ve hem de duruşa etki eder.. Sevmek gerek ihtiyarları. Bilgedir ihtiyarlar. Dinlemek gerek onları.. Dinlemek gerek öğütlerini.. Dinlemek gerek hikayelerini.. Yeni nesillere aktarmak için..
Yeniden dillendirelim.. Güzellik salt gençliğe bağlanmamalıdır. Her yaşta güzeldir insan, yeter ki insan gibi insan olsun. İşte budur yıllara meydan okumak.. 