Lübnan

Lübnan’da bulunduğum zaman son derece huzurlu ve barışlı bir ortam hakimdi. Önce birkaç ortadoğu ülkesi gezisi, ardından Lübnan şeklindeydi yolculuk.. En çok aklımda kalan şeylerden biri müthiş doğa güzelliği ve damak tadına tavan yaptıran enfes yemek lezzetleridir. Dağları, Akdeniz kıyıları, alışveriş merkezleri, tarihi, sanat galeri ve dediğim gibi güzel tadlarıyla Lübnan minik ve sevimli bir ülke.

Ülkenin başkenti Beyrut İstanbul’u anımsatıyor. Geceleri bir parti şehri havasına bürünüyor ve gece kulüpleri tam randımanla müşterilere hizmet veriyor. Gündüzleri sokaklarda Beyrut’un yerli halkı moda dünyasının magazinlerinden ya da podyumlardan fırlamışa benziyor.. Beyrut’un göbekadı Moda olabilir! Modanın ötesinde Beyrut’ta en göze çarpan şeylerden bazıları müzik, sanat ve birçok kültürün birlikteliği. Ayrıca siyasi bir de görüntüsü var bu şehrin. Her yerde resmi kıyafetli üniformalılar ve sivil kıyafetli bürokratlar görmek mümkün. Her ne kadar ilk görenleri dehşete düşürecek bir manzara olsa da, kenarda köşede kum torbalarının ardında konuşlanmış otomatik silahlı askerler de yaygın! Genelde Beyrut sokakları son derece modern, güncel, modaya uygun, havalı, zengin ve pahalı görüntülü!

Beyrut’ta ve ülkenin diğer birçok yerinde dolar veya avro kullanmak mümkün ama ülkenin para birimi Lübnan poundu veya lira. Fattoush salatsı yemek, sokak satıcılarından şavarma tadımlamak, ekmek dükkanlarından özel Lübnan ekmeği almak, Lübnan ekmeği yapmak, köşedeki dükkandan taze sıkılmış meyve suyu içmek kolay, ucuz ve oldukça hızlı yemek demektir!

Beyrut’tan dağlara ve tarihi Biblos kentine yolculuk iki saat kadar sürüyor. Önce Biblos’u gezmek ardından Halil Cibran müzesini görmek ve belki şehre dönüşte ünlü yazarın (şimdi adını hatırlayamadığım) oyuncak görüntülü evini ziyaret mümkün.

Şehirde birkaç yüz metre yürüdükten sonra Güvercin Kayalarının (Pigeon Rocks) görüldüğü meydana gelmek mümkün. Burası tam seyirlik! Etrafta aileler, gençler, yaşlılar ve turistler doludur ve tabi Güvercin Kayalarından suya atlayan gençleri seyretmek nefes kesici!

Lübnan küçük sempatik bir ülke. Beyrut’ta kalıp dağlara ve plajlara günibirlik geziler yapmak çok kolay. Tıpkı Antalya gibi.. Aynı gün Akdenizin güneşinde bronzlaşırken dağın tepesinden aşağı kar kayağı yapmak oldukça normal! Bizler gibi Lübnanlılar da.. Tıpkı bizler gibi candan ve misafirperver insanlar.. Herşeye rağmen hayata bağlı ve çılgın tipler hepsi.. Tavla oynayışları bile bize benziyor.. Isınmıştım ben bu ülkeye.. Kim bilir belki de Akdeniz aşkımdandır..