Şişmanlar, Zayıflar, Tam Formunda Olanlar

Bu yazı zayıflara, şişmanlara, tombullara, balık etinde olanlara, tam formunda hissedenlere, su içtiğinde kilo alanlara, ne yerse yeşin kilo almayanlara ve diğerlerine gelsin!

Bedenlerimizi bize bahsedilmiş birer hediyedir ki hem bedenimizi hem zihnimizi ve hem de ruhsal sağlığımızı sürdürmek bizim ilk görevimizdir.

‘Vücudumu beğenmiyorum..’ ‘Şuram uzun, buram kısa..’ ‘Buram güzel, şuram çirkin..’ ‘Onun şurası şöyle, benimki böyle..’ ‘Benim şu uzvum keşke şununki gibi olsaydı..’ Bu ve bunun gibi sözleri söyleyenleri duymuşsunuzdur.. Belki siz de sarf etmişsinizdir.. Belki benim gibi yüksek sesle söylememiş de içinizden geçirmişsinizdir.. İnsanız işte.. Başkalarının sahip olduğu şey hep daha güzel gelir gözümüze..

Ama bir gerçek var ki vücutlarımız yeryüzünde taşıdığımız birer anıt gibidir. Sahip olduğumuz anıt ilgi ister, sevgi ister! İnsan bedeni yaratılmış en güzel makinadır. Esnektir, sağlamdır, orantılıdır, tüm ayrıntılarıyla tıkır tıkır çalışan muazzam bir eserdir. Her şarta uyum göstermesi için çok iyi tasarlanmıştır. Bu mükemmel anıt bazen şişer, bazen küçülür, bazen şişmanlar, bazen zayıflar.. Bazen şişman kalmak ister. Bazen zayıflamak ister. Ne gam! Yeterki iyi alışkanlıkları toplamaya, kötü alışkanlıkları bırakmaya uğraşalım! Yeter ki ruhsal sağlık yerinde olsun, kişi zayıfken de şişmanken de sağlıklı ve fit kalabilir. Ne olursa olsun vücudumuzu sevmek zorundayız. Ona gereken saygıyı, sevgiyi ve ilgiyi göstermek zorundayız.

Geçenlerde birkaç kadın bir öğlen yemeğinde buluştuk. Bu buluşmadan önce ve buluşma sırasında arkadaşlar sordular: Sabah egzersizini yaptın mı? Yapmışsındır muhakkak! Benim cevabım: Bugün sabah spor yapmak gelmedi içimden. İşte bu kadar! Bazen spor yapamayız. Bazen oturduğumuz yerden zar zor ancak kalkar günlük işlerimizi yaparız. Bazen öyle zinde oluruz ki sabah yürüyüşünden sonra bir de akşam egzersizine gideriz. Hergün hem zihinsel manada hem bedensel anlamda farklılıklar yaşarız. Vücudumuz ne derse, ona göre hareket etmek ruhsal sağlık için de iyidir.

Bazen canımız hiç beklenmedik şekilde birçok değişik besin çeker. Belki o tatları alırız ama ardından normal sağlıklı kararlarımıza devam ederiz. Vücudumuzu sevdiğimiz için, ona saygı gösterdiğimiz için iyi seçimler yaparız; bazen pek iyi seçimler yapmadığımız da olur. Yeter ki kendimizi sevelim ve kendimize yalan söylemeyelim!

Şişmanlar, zayıflar, tombullar, hemen kilo alanlar, hemen kilo verenler ve diğerleri! Vücudumuz bize ait birer eserdir; onu sevelim ve koruyalım. Öncelikle vücudumuzu sevmeliyiz ki yeme, içme, alışkanlıklar ve egzersiz konusunda verdiğimiz kararlar anlamlı olsun.  Vücudumuz bizim ömür boyu yoldaşımızdır, düşmanımız değildir. Onunla savaş etmeyiz, onu sever koruruz. Muazzam bir esere sahip olduğumuz için şükrederiz! Öyle değil mi?