Terbiyeli, Düzgün, Edepli, Efendi İnsan

Gitgide artan edepsizlikler içinde kendimi birden terbiyeli, temiz, düzgün, edepli ve efendi insan nasıl olur diye düşünürken buldum.

Sonra kendi sorumu iletişim çerçevesinde cevapladım:
Önce ağzımızdan çıkan sözlerin hakikat olması gerekir. Sonra gereksiz yere bayarcasına konuşmamak gerekir ki karşıdakini dinlemek mümkün olsun. Yanı dengeli konuşmalı, aynı zamanda gerekli yerde konuşmalı. Söylenecek doğru dürüst birşey varsa konuşmalı, yoksa susmalı. Yani mümkün olduğunca kibar ve nazik konuşmalar yapmalı. Söylenenleri olabilidiğince açık anlatmalı ki karşıdakinin anlaması mümkün olsun. Kendi anlattığımızdan sorumluyuz, karşıdakinin anlamasından değil. Ama açıkça anlatmak suretiyle karşıdakinin anlamasını kolaylaştırırız. O yüzden konuşma sırasında bilinçle, düşünerek, doğru sözcükler kullanarak konuşmak gerek. ‘Ağzı olan konuşuyor’ türünden konuşmak ciddi anlamda saygısızlıktır. Söylemeye bile gerek yok ama biri hakkında negatif konuşmaktan, özellikle o insan ortamda bulunmuyorsa, hakkında negatif konuşmaktan imtina etmek gerekir. Bazen pozitif konuşmalar dahi yanlış yorumlanıyor, o nedenle konuşurken kelimeleri çok dikkatli seçmek gerekir.

Tüm bunlardan sonra şunu da hatırlayalım:
Kalpten konuşmak gerekir. Laf olsun diye konuşmak ne kadar samimiyetsizse, içten ve yürekten konuşmak da o denli huzur verir, rahatlatır. Samimi ve kalpten konuşmalar ortama mutluluk tozu serpmek gibidir. Hepsinden daha değerlisi ise gereğinde susmayı bilmektir. Susmak, konuşmamak da bir çeşit iletişimdir.

Terbiyeli, düzgün, edepli, efendi sözcüklerini kafamda kurarken, en önemli şeyin iletişimi bilmek olduğunda karar kıldım. Karşılıklı konuşma sırasında, telefonda ve sosyal medyada da iletişim belki de zamanımızın en çok üzerinde durulması gereken konularından biridir. İnsanca iletişimi bilmezsek gelecek nesillere neyi bırakacağız?