Herşeye anında cevap bekliyoruz. Google buna “Mikro dakikalar” diyor. Google’a sorduğumuz sorulara anında cevap almaya alıştık. Herşey hızlı. Herşey daha fazla rekabet gerektiriyor. Herkesin aklında “nasıl farklılık yaratabilirim” düşüncesi var.
Dikkat aralığımız daraldıkça daralmakta. Dijital çağ, dikkatsizlik çağı oldu belki de.. Dikkat dağıtma çağında yaşıyoruz desek abartmış olmayız belki de.. Nereye kadar?
Sonuç olarak araştırmacılar Facebook’ta harcanan zamanla doğru orantılı olarak kadınların özgüven hassasiyetinin artıp azaldığını bulgulamış oldular. Bu çalışmanın sonuçları size tanıdık geliyorsa ne yapacağınızı biliyorsunuz, değil mi?
Sosyal medyanın tek amacı bağlantı kurmak olmamalı. Aynı zamanda diğer jenerasyonlarla bir uyum oluşturmalı.
Her yer Instagram, her yer Facebook, Twitter, Vine, Pinterest!
Kendini ifade etmeye gelenler öyle benmerkezli ki onlardan başka bilen yok! En iyi onlar! En güzel onlar! En uzağa giden yine onlar!
Öyle bir hale geldik ki, ayak parmağını sehpaya çarpan adam öfkesini, acısını, küfürlerini ve hatta parmağının resmini onlayn paylaşıyor; diğer herkes sessizce seyrediyor.
Facebook, LinkedIn, MySpace, Twitter, YouTube, Flickr, WordPress, Blogger, Typepad, LiveJournal, Wikipedia, Wetpaint, Wikidot, Second Life, Del.icio.us, Digg, Reddit, Lulu
Google Yürütme Kurulu Başkanı Eric Schmidt uyarıyor: Öyle bir gün gelecek ki genç insanlar eski online aktivitelerinden kaçabilmek için isim değiştirmek zorunda kalacak.
Zengin Twitter ortamı okul atmosferinde taşınırsa öğrencilerin daha keyifli öğrenmesi ve daha çok bilgi sahibi olması mümkün olur mu?
İş arıyorsanız Twitter’i daha anlamlı kullanmayı öğrenin, öğretin.