Depresyonun Dili
Depresyonda olan kimseler günlük konuşmalarında diğerlerine göre farklı bir lisan kullanıyorlar. Buna “depresyonun dili” deniyor.
Depresyonda olan kimseler günlük konuşmalarında diğerlerine göre farklı bir lisan kullanıyorlar. Buna “depresyonun dili” deniyor.
Günümüzde insanlara; “Gelecek 5 yılda ne olmak istiyorsun?” diye sorsak belki de hemen “zengin ve ünlü olmak istiyorum” diye cevaplarlar. Bunu sosyal medaynın oluşturduğu empati yoksunu kitlenin paylaşımlarından anlıyoruz.
Hayatta kurallar ve kanunlar vardır. Komünikasyon da kurallardan ibarettir. Fikirlerin konuşularak, yazılarak, ya da anlatılarak açık, net ve etkin bir şekilde ifade edilmesidir kural!
Evlerin içine, sığınaklara, izbelere ve merdiven altlarına sızan ağır koku asit yüklüydü. Havada nefes almayı güçleştiren nahoş kokuya ek olarak sanki yağ parçacıklarının asılı durduğu nem tabakası vardı. Gökyüzü sarı zehirli bulutun ağırlığıyla sallanıyordu ve burun deliklerini yakarak ciğerleri dağlayan hava gitgide daha da çekilmez oluyordu. Her köşede öksüren, tüküren, kan kusan insan kümeleri vardı. Patlamanın şiddeti her yerden hissedildiği halde tam olarak hangi yönden geldiğini bilen yoktu. Ne yapması gerektiğini bilemeyen insan yığınları düşünce yoksunu hayvan sürüleri gibi şaşkınlık, korku ve yenilmişlik hissiyle oradan oraya koşuşturuyordu..
Belki edebiyat üzerine birkaç düşünce daha ekleyebilirdim ama kendimi tekrarlamaktan korktum. Bu kadarı bile yeri gelir birilerine düşünce gıdası olur.
Geçen yıl bir yayınevinin kitap çekilişinden birkaç kitap çıktı bahtıma.. Kitapları severim, hediye kitaplara bayılırım. Bedava olanlara ise paha biçilmeyeceğini düşünürüm..
“Ben yazar değilim ki, imla ile ne işim olur?” demeyin. Email yazmıyor musunuz? Sosyal medyada durumunuzu güncellemiyor musunuz? Duyduğunuz bir sözü yazı vasıtasıyla paylaşmıyor musunuz?