Şişmanlar, zayıflar, tombullar, hemen kilo alanlar, hemen kilo verenler ve diğerleri! Vücudumuz bize ait birer eserdir; onu sevelim ve koruyalım. Öncelikle vücudumuzu sevmeliyiz ki yeme, içme, alışkanlıklar ve egzersiz konusunda verdiğimiz kararlar anlamlı olsun.
3D printer’lar plastik ötesinde titanyum, seramik, ağaç (tahta), çikolata, gümüş, altın ve daha birçok maddeyi eritip basabilmektedir. Üç boyutlu basılan evler, insansız uçan araçlar, kıyafetler, mücevherler, sofra takımları, yiyecekler, sağlık gereçleri, biyomedical cihazlar, protez uzuvlar ve son günlerde spor ayakkabısı üretilmiştir.
Eskiden ünlü dediğimizde artistleri, aktristleri, film yıldızlarını, şarkıcıları, türkücüleri, popçuları, ya da ne bileyim ünlü modelleri düşünürdük. Şimdi artık herşey gibi ‘sosyal medya ünlüleri’ de çeşit çeşit!
Güvenlik soruları daha zeki hale getirildi. Örneğin “Annenin kızlık soyadı” sormak yerine telefondaki app ve uygulamaların ürettiği kodlar kullanılıyor. Kimlik tanıtıcı girişler üçlü kilit ile açılabilir hale getirildi (sahip olduğun birşey, bildiğin birşey, seni tanımlayan birşey, vs.).
Vasat bir reklam dillerde dolaşır. Basit bir moda unsuru piyasayı altüst eder. İçi boş manasız bir kitap elden ele dolaşır.
Yaş ne olursa olsun egzersize başlanabilir. Fitnes, sağlık, enerji ve canlılık yeniden oluşturulabilir. Fakat hangi egzersiz çeşidinin uygun olduğunu bilmek gerekir.
Aşklar, sevgiler, ilişkiler, sevdalar, kara sevdalar başlıyor.. Bir süre devam ediyor.. Bazıları ömürlük oluyor, ne mutlu onlara! Ama birçok ilişki ömür boyu sürmüyor. Ayrılıklar kaçınılmaz hale geldiğinde beyin duygulara ayar veriyor.
Herşeyin gitgide daha da globalleştiği bir dijital çağda, evin rahat ortamında çalışmak ve para kazanmak cazip olabilir ancak belirtildiği gibi Mekanik Türk çok çalıştırıp az ödeme yapan bir online forumdur.
Bu bilgileri barındıran veritabanı doğal olarak çok büyük! 2 terabyte (2 trilyon bit) bilgisayar belleği ya da 400’den çok DVD’nin taşıyabileceği büyüklükte!
Freelance yazar küçük ölçekli bir işletme gibidir; işi kendisi bulur, hangi yazıyı ne kadar zamanda bitirebileceğine karar verir ve proje başına ücretini kendisi belirler.
Bilimadamlarına göre saldırgan video oyunları oynayanların şiddete yöneldiği kesin. Ancak eğer bu oyunlarda empati mekanizması olursa oyuncuların kendilerini gerçek hayatta yardıma koşan bireyler olarak görmelerine katkı sağlayabilecek.
Kim derdi ki 1966’da TV serileriyle izleyicilerine başka dünyaları açan Uzay Yolu, yirmibirinci yüzyıl okullarında çocukların düşünce dağarcığını genişletip problem çözme becerilerini arttıracak?