Berbatlaşan İnsanlık
İnsan mı bunlar?
İnsan mı bunlar?
Bazan olur önceleri pek göremediğimiz davranışlar su yüzüne çıkar. Kişinin gerçek kimliğini görebilmek için zaman gerekir elbet… İşte o an.. Maskelerin düşüp, gerçek kimliğin ortaya çıktığı an saygı bitiverir..
Dedikodu ile ilgi yazacaklarım kısa ve öz. Söyleyeceğim şey, “Sen oradaki! Sus!! Dedikodu yapma!”.
Sır değil, ‘House of Cards’ entrikalardan ibaret bir dizidir.. Bu dizide olay şudur: Hikaye uydurmak ve gündem yaratmak ve kalabalıkları yalana inandırmak. Bizim de Netflix dizisi House of Cards’dan öğreneceğimiz bir iki şey var elbet!
A be kadın!!! Sen bu adamla gizli ilişkiye girerken evli olduğunu bilmiyor muydun?
Hiç beklenmedik telefonlara cevap verirken dikkatli olun. Firmanızda çalıştırdığınız kişiler, firmada çalışan yüksek rütbeli çalışanlar, network elemanları hakkında ve buna benzer konularda sorulan şahsi ve diğer bilgilere cevap vermeyin. Gelen emaillere dikkat edin. Gönderilen linkler, emin bir yerden gelmiyorsa açmayın. Hiç bilmediğiniz birinden geliyorsa kesinlikle açmayın. Şüpheli görünüyorsa açmayın. Bu emaillerin hepsini silerek temizleyin.
Etrafımızda olmasını istediğimiz insan “Yaptım” diyendir. “Biz için yaptım.. Bize yaptım..” O insanı severiz, özleriz, isteriz, değer veririz, varlığına teşekkür ederiz.. O insanı kayvetmeyelim. O cesur, özgüvenli ve başlatıcıdır. Her eve lazım.
Eğer evlenmişsen bu demektir ki karına, kendine ve ailene sadık kalmak üzere söz verdin! Aileni ve evliliğini kurtar! Ailene ve evliliğine yatırım yap! Bunu insan olduğun için yap! İnsanlık için yap! Çocuklarına örnek olmak için yap! Erkek olmak kolay, adam ol!
Gerçek dünyadan uzaklaşarak gerçek ilişkileri unuttuk. Konuşmayı unuttuk. İnsanca duyguları unuttuk. Cam dünyalardan medet umar olduk. Kimler gerçek, kimler yalan bilemez olduk. Gerçek insanlara ihtiyacımız olduğunu da unuttuk!
10 yıl boyunca sevgilisi için tüm hayatını karartmış, gece gündüz yas tutmuş bu genç kadın, gazetedeki haberi okuduktan sonra ne yapacağını bilemeden kalakalıyor.
Öyle bir hale geldik ki, ayak parmağını sehpaya çarpan adam öfkesini, acısını, küfürlerini ve hatta parmağının resmini onlayn paylaşıyor; diğer herkes sessizce seyrediyor.
Eşiniz saçını kestirmiş ve siz laf olsun diye beğendiğinizi söylüyorsunuz. Ya da hiç içinizden gelmediği halde sabah öpüşerek ayırlıyorsunuz. Çok kızgın olduğunuz halde dişlerinizi sıkarak karınızı sevdiğinizi söylüyorsunuz. Hiç mi yapmadınız?