Amatör Yazarlara Nörolojik Dilbilim Esasları

Evlerin içine, sığınaklara, izbelere ve merdiven altlarına sızan ağır koku asit yüklüydü. Havada nefes almayı güçleştiren nahoş kokuya ek olarak sanki yağ parçacıklarının asılı durduğu nem tabakası vardı. Gökyüzü sarı zehirli bulutun ağırlığıyla sallanıyordu ve burun deliklerini yakarak ciğerleri dağlayan hava gitgide daha da çekilmez oluyordu. Her köşede öksüren, tüküren, kan kusan insan kümeleri vardı. Patlamanın şiddeti her yerden hissedildiği halde tam olarak hangi yönden geldiğini bilen yoktu. Ne yapması gerektiğini bilemeyen insan yığınları düşünce yoksunu hayvan sürüleri gibi şaşkınlık, korku ve yenilmişlik hissiyle oradan oraya koşuşturuyordu..

Huzur

Huzur tohumundan bahsedeceğim. Tohumun fideye dönmüş hali barış oluyor. Sonra ağacalara dönüşüyor, oradan ormanlara. Tüm dünyayı kaplıyor küçücük huzur tohumu. İşte size bunun hikayesini anlatacağım..