İyi Yazmak
Yazı yazdığını iddia eden birisinin, okuyucusunu zenginleştirmek gibi bir görevi vardır.
Yazı yazdığını iddia eden birisinin, okuyucusunu zenginleştirmek gibi bir görevi vardır.
Hastalıkların arttığı, aksırıkların tıksırıkların tavan yaptığı, “salgın var” cümlesinin ağızdan ağıza taşındığı mevsimlerdir sonbahar ve kış.. Okullar ve kreşler de adeta salgın üretme mekanizması gibi çalışır bu aylarda..
Evde okul çocuğu varsa, aileye soğuk algınlığı ve grip taşınması da söz konusu olabilir. Fakat bu riski engellemenin yolları vardır.
Güvenlik soruları daha zeki hale getirildi. Örneğin “Annenin kızlık soyadı” sormak yerine telefondaki app ve uygulamaların ürettiği kodlar kullanılıyor. Kimlik tanıtıcı girişler üçlü kilit ile açılabilir hale getirildi (sahip olduğun birşey, bildiğin birşey, seni tanımlayan birşey, vs.).
Gençler tablet veya telefonlarınızda emoji app aramayı bırakabilirler çünkü emoji klavye çıktı! Yüz ifadelerini sembolleştiren ikonlarla yazmaya fırsat veren emoji klavye meraklısıyla tanışmaya hazır!
Bir blog yazısı magazin yazısı değildir. Reklam olmadığı gibi, gazete yazısı da değildir. Bloglarda amatör bir içtenlik vardır. Kişisel dokunuşlarla doludur.
Amaç, çocukların minicik yaştan itibaren teknoloji ile yetiştirilmesi. Gerçekten mi? Siz buna inanıyor musunuz?
Kim derdi ki 1966’da TV serileriyle izleyicilerine başka dünyaları açan Uzay Yolu, yirmibirinci yüzyıl okullarında çocukların düşünce dağarcığını genişletip problem çözme becerilerini arttıracak?