Öyle bir an olur ki.. İnsan ömründe sadece bir andır.. Ama tüm ömre değebilir.. Ömrün içindeki tüm boş dakikaları, saatleri, günleri, haftaları, ayları ve yılları alt edebilir.. Öyle değerlidir o minicik an! Önemli olan ne kadar uzun sürdüğü değildir de ne kadar değerli olduğudur o zaman biriminin! İşte nitelik ve nicelik derken bunu kastediyorum..
Mark Zuckerberg yeni yılda yapay zeka kullanarak Jarvis misali bir robot yapacak. Her eve lazım, değil mi? İsterseniz Iron Man filmindeki Jarvis robotu hatırlayalım..
Son dakika yazması gerekmiyor ama eğer bir haber “son dakika” başlığıyla gelirse daha da can sıkıcı ve karamsarlık verici oluyor. Bu demek oluyor ki, yine kötü haber var.. Yine savaş canları çalıyor. Yine karanlık bir operasyon sürdürülüyor. Yine ava çıkmış kurtların yırtıcılığı sergileniyor. Ve hiç bilmiyoruz ki ‘son dakika’ yazarak nasıl bir dezenformasyon yayılıyor.
2015 yılının en etkin düşünce üreten adayları The WorldPost tarafından tespit edildi. Adaylar “ortak entellektüelite” analizi adı altında Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından incelendi. Tüm sosyal medyada “mention” yapılmaları ve “konuşulmaları” göz önünde bulunduruldu. Yani; hep göz önünde olmaları, sık sık konuşulmaları, Wikipedia ortamında, Twitter platformunda, bloglarda ve genel anlamda sosyal medyada isimlerinin geçiş yogunluğu baz alındı.
Hiç sansür uygulamayan ülkeler:
Arjantin, Ermenistan, Avustralya, Kanada, Estonya, Gürcistan, Almanya, Macaristan, İzlanda, İtalya, Japonya, Filipinler, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri.
Baharatlar güzel tatlar ve kokular sunarken aynı zamanda düşük kaloriye de sahiptirler ve hastalıklara kalkan niteliği taşıyan antioksidan özellikleri vardır.
Yansız haberi nereden alacağız? Haberler ve habercilik sokaktaki insana mı kalacak? Her birimiz gönüllü muhabir mi olacağız? Bu işin okulu, okulda yetişmek, tecrübe, etik vs. nerede kalacak?
Askeri bölgelerde, gizli devlet işlerinin yürütüldüğü yerlerde, saklı kalması kesinlike şart olan ortamlarda birilerinin Periscope çekimi yaparak naklen dağıttını da bir düşünün..
Sosyal medyadan uzaklaş, parklara, piknik alanlarına, ormanlara, plajlara, çay bahçelerine, manzaraya gel yaklaş! Sanal arkadaşların peşinden koşmak yerine, gerçek olanları elde tutmaya çalış! Biliyoruz ki sanal arkadaşlar bugün var yarın yok. Oysa gerçek dostlar yıldızlar gibidir, görünmediklerinde bile oradadırlar.
Hangi aileler yetiştirdi sokaktaki kalabalıkları? Ne zaman insanlıktan çıktık? Neden?
Kissinger şöyle diyor: Halk kolayca sokağa dökülebilir ama orada ne yapacağını bilemez. Birşeyler elde etse bile o kazançla ne yapacağından da emin olamaz. Sonuçta marjinal kişilere dönüşürler çünkü stratejileri kısa sürede etkisiz hale gelir. Halk yılda 20 kere sokağa dökülmez, bunun da bir sınırı vardır ve bir sonraki süreçte ne yapman gerektiğini bilmesi gerekir. Bir sonraki adımı bilmeden sokaklara dökülen insanların hareketi sonuçsuz kalır.
Robo-gazetecilik çok kısa sürede duyurulması gereken haberlerin ivedilikle toplanmasında ve dağıtılmasında işe yarıyor. Yani robo-gazetecilik, geleneksel gazeteciliği destekleyici bir yöntem. Şimdilik!