Lady Gaga ne iyi yapmış da daktilo kullanmış çünkü eski eşyalara dokunabilmek öyle hoş bir duygu ki! O eşyanın geçmişiyle bağlantı kurmaya imkan tanıyor. Yeniden insan olmaya, yitik duyguların yeniden kazanılmasına fırsat oluşturuyor.
Aynaya bakıyorsun ya… Başkalarının gözünde nasıl görünüyorsun acaba? Belki de düşündüğün kadar çirkin değilsin.. Belki de düşündüğün kadar güzel değilsin.
Aslında video oyunu bağımlılarının ortalama yaşı 35 olarak bilinir. Ama dedeler ve nineler de oyun oynar!
Daha çok yalnızlık.. Daha çok kendini dışlamak. Daha çok robot yaşamı. Teslimiyet. Uyumak. Uyanmamak.
2015 yılında FOMO ile tanıştık. 2016’da FOLO ile tanışmaya hazır olun!
Güvenlik soruları daha zeki hale getirildi. Örneğin “Annenin kızlık soyadı” sormak yerine telefondaki app ve uygulamaların ürettiği kodlar kullanılıyor. Kimlik tanıtıcı girişler üçlü kilit ile açılabilir hale getirildi (sahip olduğun birşey, bildiğin birşey, seni tanımlayan birşey, vs.).
Herkes bugünlerde sabah erkenden sosyal medyaya giriyor.. Herkesin beklediği birşeyler var.. Kimileri kalp bekliyor, kimileri beğeni bekliyor, kimileri günaydın mesajı peşinde.. Ama ille de sabah uyanır uyanmaz elimize alıyoruz telefonları..
Özellikle gençlerin bağımlılığı korku ve endişe verici çünkü onlar gün boyunca bekledikleri ilgiyi göremediklerinde karamsarlığa kapılıyorlar.
Hiç beklenmedik telefonlara cevap verirken dikkatli olun. Firmanızda çalıştırdığınız kişiler, firmada çalışan yüksek rütbeli çalışanlar, network elemanları hakkında ve buna benzer konularda sorulan şahsi ve diğer bilgilere cevap vermeyin. Gelen emaillere dikkat edin. Gönderilen linkler, emin bir yerden gelmiyorsa açmayın. Hiç bilmediğiniz birinden geliyorsa kesinlikle açmayın. Şüpheli görünüyorsa açmayın. Bu emaillerin hepsini silerek temizleyin.
Daha çocukluktan yeni çıkmış gençlerin çıplak fotoğraf paylaşarak mesajlaştıklarını açıklayan yetkililer bu olayın tüm okulu sardığını söylüyor.
Herşeye anında cevap bekliyoruz. Google buna “Mikro dakikalar” diyor. Google’a sorduğumuz sorulara anında cevap almaya alıştık. Herşey hızlı. Herşey daha fazla rekabet gerektiriyor. Herkesin aklında “nasıl farklılık yaratabilirim” düşüncesi var.
Akıllı para alıp veriyoruz. Tüm varlığımız dijital yaşama armağan edilmiş durumda. Akıllı para ile dijital yatırımlar yapıyoruz. Uzun vadeli yatırımlarımız bile dijital zeminde. ‘Dijital herşey’ öylesine kolay ki..
Sosyal medyadan, emailden ya da kısacası “cam dünyadan” gelen geribildirim “statik geribildirim” olarak bilinir. Ve statik geribildirim gerçek dünyada bildiğimizden farklıdır. Farklılığın ötesinde yetersizdir. Bu yüzden statik geribildirim sağlıksızdır.