Kalbi ve Beyni Her Gün Yeniden Kodlamak!

Potensiyel olarak hayatlarımız mutluluk kaynaklarıyla doludur. Böyle demesi kolayken, ufacık bir negatif etkinin kurbanı olup mutluluğu anında elden kaçırmak da hep başa gelir!. Yapılması gereken şey belki de dikkati mutluluk veren şeylerde yoğunlaştırmak. Her an bizi mutlu kılacak şeylere odaklanmak ki varoluşumuzun dokusu buymuş gibi hissetmek. Durum bu olunca denge kurmak, yaşadığımızın farkına varmak ve bir anlamda hayatın tadına varmak mümkün olabilir.

Hani o minicik şeyler var ya.. Küçük şeylerle mutlanmak var ya.. İşte onlardan bahsediyorum. 

Mutluluk o anlık şeyde bulunabileceği gibi (yani kalpte), hayatın akışını değiştiren olaylarda da bulunabilir (yani beyinde). Örneğin benim için anlık mutluluklar vardır. Gün boyunca birkaç sefer kısa yürüyüşler yapmak adına yeşillik görebileceğim, ağaçların hışırtısını duyabileceğim, rüzgarı yüzümde hissedebileceğim yürüyüşler minik mutluluklardan. Ya da arkadaşlarımla birlikte kahve sohbetleri.. Veya çekirdek ailemle ve daha geniş ailemle birlikte hazırlayıp yediğimiz yemekler. Hayatımın akışını değiştiren olaylara örnek ise, Allah bağışlasın, iki çocuğumun doğum anlarıdır.

Mutluluğu seçmek bizim elimizde.

Olmuş olaylardan mutluluk çıkarmak bize kalmıştır.

Anda kalarak gelecek kaygısından uzak durmak veya durmamak da bizim seçimlerimizdir.

Hayat, içinden mutluluk seçmek için uçsuz bucaksız bir memba gibidir.  Bakış açımızı değiştirmek, kalbi ve beyni yeniden kodlamak çaba gerektirir.