Entellektüel Malvarlığı

Entellektüel Malvarlığı

Entellektüel Malvarlığı denen şeyi anlatırken bir örnekle başlayacağım: Annem çocuklarını koklayıp öperken “Ben ne bir yazarım ne de şair, öldükten sonra arkamdan paylaşılacak, konuşulacak hiç bir eserim yok. Ama tam 4 tane eşsiz eserim var, o da yavrularım” der. Entelektüel kadındır aslında..

Zeki kadın annem, entellektüel malvarlığına sahip  olmayışının sorun olmadığını; yavrularının onun herşeyi ve geriye bırakacağı mükemmel eserler olduğunu böyle anlatır.

Annemin entellektüel malvarlığı yok ama benim var! 

Önce entellektüel malvarlığının ne olduğunu açıklayayım:

Beyinsel aktivitelerle yarartılmış gayrimaddi (dokunulmaz) mülke “entellektüel malvarlığı” denebilir. Bunun içine; müziksel çalışmalar, edebi ve artistik çalışmalar girer. Ayrıca icatlar ve keşifler, yazılan yazılar, bloglar, mikro-bloglar, semboller, ve dizaynlar dahil edilebilir (fakat bunlarla sınırlı değildir).

ABD’de bunları  copyrights, trademarks ve  patent sözleşmeleriyle daha kolay koruyabiliriz. Ancak Türkiye’de bu kuralların adapte edilip edilmediğinden emin değilim.   Örneğin Internette yazarak yayınladığım çalışmalardan bazıları istemim dışında alınıp kullanıldığında çoğu kez haberim olmaz. Tesadüfen haberim olduğunda, çalışmaları izinsiz alanlarla iletişime geçsem bile her zaman olumlu sonuç alamam. Bu bir hırsızlıktır! Büyük ihtimalle birçoğunuzun başına gelmiştir! Peki böyle bir durumda sizler neler yaparsınız?

Türkiye’de uzun süre yaşamış Amerikalı bir editör arkadaşım Türklerle çalışmaktan usanmışa benziyor. Editörlük yaparken başına gelenler onu bezdirmiş olmalı ki konuşurken sesi yorgun ve bitkin geliyordu.

Kısaca Türkiye’de entellektüel malvarlığının hiçe sayıldığından şikayet ediyordu. “Maalesef Türkiye’de başkalarına ait düşünceleri, yazıları, yapıtları alıp kullanmak serbest. Bunu açıkça yapıyorlar. Karşılığında ücret isteyecek olursan hiç duyulmamış birşey gibi yüzüne bakıyorlar. Bunun nedenlerinden birinin sitelere bedava katkıda bulunmanın Turkiye’de bir norm haline getirildiğidir” dedi. Bana “Örneğin sen neden bedava yazıyorsun? Senin gibiler Turkiye’de çiğnenen enellektüel mülk yasasının sorumlusudur!” diyerek bana bir güzel çıkıştı!

“Entellektüel (beyinsel) çalışmaların kaale alınmadığı halde bedavası bulununca kapışıldığı bir başka ülke yoktur herhalde” diyerek de ekledi! O bu konuda bir uzman değil ama editörlüğe yıllarını vermiş bir entellektüel olduğu için söylediklerini can kulağıyla dinledim.

Türkiye’de entellektüel malvarlığı kanunları gerektiği gibi işleyene kadar kimse için çalışmayacağını söyledikten sonra, bedava bilgi almak için sırada bekleyenlerden ve sorularıyla sürekli meşgul edenlerden uzaklaşmak için kendine ait blogların hepsini kapattığını da anlattı. Ne büyük kayıp! Oysa onun blogları hem Türkleri, hem Amerikalıları, hem Türk-Amerikalıları aydınlatan emsalsiz çalışmalardı!

Ben de editör arkadaşıma katılıyorum. Entellektüel malvarlığımızı, bedava vermemeli ve değerini bulmadan satmamalıyız!! Pek sesim çıkmasa da arkadaşımın başına gelenlere benzer durumları ben de yaşadım. Sanırım benim için en yerinde karar bundan sonra sadece kendi blogumda yazmak olacak. Söyleyecek öyle çok şeyim var ki.. Yazmadan durmam mümkün değil.  Yaşasın FüzyonBlog!

Bu karar yazılarımın izinsiz kullanılmasını engellemeyecek elbette!  Ama herhangi bir site için bilerek, isteyerek  ve  ücret talep etmeden yazarken; zamanıma ve sunduğum içtenliğe kıymet vermeyen, bir teşekkürü çok gören, emeğe saygısız site sahiplerine “YETER! deme fırsatı verecek.

Şimdi yazar, çizer, düşünür bütün entellektüel mülk sahiplerine sesleniyorum!

  • Şimdiye kadar dikkat etmediyseniz copyrights, trademarks ve  patent konularina ilgi gösterin ve beyinsel mülkünüzü garanti altına alın. Bir daire içinde büyük harf C   “©”  bizlerin dostu ve koruyucusu olmalıdır. Bu işaretin kapsandığı eserler kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya taklit edilemez. Gel gör ki Türkiye’de bunu görmezden gelmek bir normdur!
  • Ticari kuruluşlar için, emeğimizin karşılığını almadan entellektüel malvarlığınızı tüketmeyin! Ancak ve ancak çoğunluk bu düşünceye destek verirse beyinsel üretimlerimiz değerini bulabilir..
  • Ama sosyal fedakarlık uğruna entellektüel malvarlığınızı feda edin derim!  Yaşasın altrüizm!

Beyin avcılarına açık not:

Biliyorsunuz orjinal ve yaratıcı hikayelerimin sonu yok! İnşallah nefes aldığım sürece de ürettiğim entellektüel malvarlığının sonu gelmeyecek.

Yazılarımı beğenenlere seve seve orjınal içerik üretebilirim. Fakat önce ticari bir işletme misiniz yoksa sosyal sorumlu bir organizyon musunuz onu bilmem gerekir! Malum.. Hepimizin mal mülk sevdamız var!!

Bu yazımdan feyz aldıktan sonra gönlünüz çektiği boyutta dağıtabilirsiniz ki toplum olarak bilinçlenelim!
5846 Sayılı FiKiR VE SANAT ESERLERi KANUNU

Freelance Yazar Olmak

Firma (Şirket) Blogları Oldukça Popüler ama Bedava Değil!

One thought on “Entellektüel Malvarlığı”

  1. Tam yarama parmak bastınız. Yeni yazılarınızdan haberim olması için …@yahoo.com adresime sürekli bir uyarı mesajı gönderebilmenizi rica ediyorum.
    Not: Nisan ayının sonunda “Çernobil Halk Mahkemesi” isimli çeviri kitabım Yeni İnsan Yayınlarından çıktı. Tabii ki basılabilmesi için telif ücreti teklif edemedim, ama bana 200 adet kitap hediye edildi. Bugüne kadar yazdığım hiçbir kitap ve yazıdan telif ücreti almadım. Sevgilerimle.

    umur gürsoy

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *