“Ben”


Ben yalnızca et, kemik, kan, pıhtı, doku değilim. Ben sadece beyin değilim. Ben sadece ego değilim. Ben sadece duygu değilim. Bende beni belirleyen ben’ler doluyum. Bazen bunların tamamı, bazen hiç biriyim. Ben de aynı sen gibiyim. Sen gibiyim, insanım.

Bazen öylesine öfke doluyum. Bazen nefret gezer damarlarımda. Bolca merhamet, sevgi, içtenlik de var bende..

Kıskanmam ama özendiğim olur. Övünmem ama gururluyumdur. Aşağılamam, tevazu sahibiyimdir. Öykünmeden söylendiğim olur.
Cüzdanımda para olsa iyi ama, yoksa ne gam! Yetinmesini bilirim azla.
Şuurluyum çoğunca ama şuursuzca söylediğim şeyler yok mu..
Günah işlerim, sevap da toplarım.

Gözlemciyim. Zihnimi uzaya gönderdiğim zamanlardır bakakaldığım. O enfes pırıltılara uzanıp gelmek. Işıltılar toplarım. Berrak su damlalarının ebruli yansıması ve toplarım, basarım torbama.

Deneyci miyim bilmem ama herkes gibi tecrübeyi severim, derken bir de bakmışım kırıp dökmüşüm! Kalp de kırarım bu arada, istemesem de..
Hayat bu, ilginç ötesi. Oturup yazmak geçer aklımdan, ama yazamam. Sıvayamadım kolları yazmaya. Gözü kara saldırmalıyım sayfalara. Birgün, mutlaka.

Ben mi? Ben kendim olurum hep. Ya olduğum gibiyimdir, ya da olduğum gibi. Ne bir eksik, ne bir fazla. Ne görüyorsan o’yum ben. Oyunsuz. Hesapsız. Yanar dönersiz.
Ailem, işim gücüm, hobilerim var. Anneyim. Eşim. Ebeveynlerimin evladıyım. Kardeşim. Teyzeyim. Halayım. Gelinim. Yengeyim. Birilerinin tanıdığıyım. Birilerinin bildiği biri. Birilerinin arkadaşı. Birilerinin bildiğini sandığı biriyim.

Ve ben hiç birşey bilmediğini bilen biri. Ağırbaşlı. Alçak gönüllü. Azimli. Dinamik. Dirençli. Doğrucu. Dürüst. Enerjik. Faal. Fedakar. Fevri. Tepkisel. Gelenekçi. Gerçekçi. Güvenilir. Hakiki. İçten. Ilımlı. İnatçı. İnsancıl. İradeli. Kadirşinas. Kaliteli. Kişilikli. Mesafeli. Olgun. Sabırlı. Sade. Sağlam. Değerli. Sevilen. Sezgili. Sıra dışı. Sorumlu. Tutarlı. Uzak. Vazifeşinaz. Vicdanlı. Şefkatli. Yufka yürekli. Yapıcı. Yeterli. Yalnız. Tek.

Bazen tanımadığım birilerinin hikayesini dinler ağlarım. Arabada radyo dinler ağlarım. Ofiste burnumu çeke çeke ağlarım. Dramlara, filmlere, romanlara ağlarım. Odaya girer kapanır ağlarım.

Patikalarda Honey ile yürürken bir de bakmışım mini mini bir kıza bürünmüşüm. Çocukluğumda koşarım. Elimde bir sepet var adeta, hoplar zıplarım. Anlar toplarım. Bayırlara yatar yuvarlanırım. Gece gökyüzünü kucaklamak isterim. Gündüz bulutlara asılıp sallanmanın hayalini kurarım.

Durgun suların kenarından yollarım düşleri göklere. Akan sularla coşmak. Dalgalarla boğuşmak. Suyun değişik renklerinde zihnimi tahterevalliye bindirmek. Su ve toprak, siz cansınız. Mutfakta ben hep su toplarım, zahmet olmaz, bahçemin bir köşesini canlandırmak için sularım. Herşeyin ziyanına, en çok da suyunkine üzülürüm. Bahçeme serilesim gelir. Uzanıversem sebzelerin yanına. Kenarına oturmak gibisi yok. Biraz daha dalmak toprağa, suya, göklere. Avuç avuç kızıl toprak, ebemkuşağı yüzlerce yaprak, ihtişamlı gövdeleriyle öpülesi ağaçlar ve en uç dallarına asılmak.

Yüreğimde Allah. Götür beni uzaklara, daldır beni dualara. Pür dua dalgalardan deryalara.
Tımar ister gene yüreğim. Kin barındırmaz, kir dersen o başka.. Gözyaşımdır kalbde kir giderici.

Dedim ya.. Ben de senin gibiyim. Bildiğin insan. Biraz tuhaf biraz bildik. Biraz lütuf biraz salya sümük. Biraz naz biraz niyaz.