Nedir duygusal ağrı? Acı çekmektir.. Istırap çekmektir.. Elem, keder, gam, hüzündür..

Duygusal ağrı da fiziksel ağrı gibi ilgi bekler.. Bir yerimiz ağrıdığında otomatikman ilaç alarak geçirmeye yöneliriz. Bu davranış çok doğaldır.. İlaca yönelme işlemi otomatiklemiştir bir anlamda.. Çoğu kez ikinci kere düşünmeden ilaca yöneliriz..

Fakat bazen öyle ağrılar vardır ki ilaç almadan da geçebilir.. Örneğin uykusuzluktan, açlıktan, stresten oluşan baş ağrısı gibi.. Ağrının kaynağına giderek çözecek olursak ilaca gerek bile kalmaz.. Yaşantılarımız öyle yoğun ve hızlı ki, ağrının çıkış yerini bulmak için durup düşünmüyoruz o nedenle acilen ilaca baş vuruyoruz. Ağrılar hep ilgi bekler! İşitilmek isterler..

Oramızın buramızın ağrımasında öte, bir de duygusal ağırlarımız vardır.. Duygusal ağrılar da ilgi, alaka bekler. Duygusal ağrılar doğrudan ruhsal yanımızı temsil eder. Ruha dokunan iyileştirmelere gereksinim duyarlar. Ruhu etkileyen ağrılar, sessizlik içinde sabırla dinlenilmeyi ve anlaşılmayı talep ederler.

Ağrıyı kulak ardı etmeye çalışırız bazen.. Öylesi daha kolaydır.. Duygusal ağrı büyüdükçe, onu görmezden geliriz. Ama unutmayalım ki, her çeşit ağrı ilgi bekler. Ağrılar acılar hep işitilmek ister çünkü söyleyecekleri vardır. Onları dinledikten sonra gereğini yapmak kolaylaşır.. Belki.. Kim bilir..

Duygusal ağrıların da bedensel ağrıların da taşıdığı mesajlar vardır.. İşitilmek isterler. İlgi isterler.. Böylece ağrıları azaltmak hızlandırılabilir!