Negatif Hisleri Gizleme! Gerçek ol! Sahte Olma!


Negatif hisler, olumsuz hissiyat, kötü duygular.. Bunların hiç biri yabancı değil bizlere.. Sonuçta insanız ve her anı farklı yaşarız. Mutlu hissederiz, mutsuz hissederiz, harika duygular hissettiğimiz olur ama berbat hislerle boğuştuğumuz da olur.
Önemli olan şey nedir derseniz, içimiz kan ağlarken mutluymuş gibi yapmamaktır. Neden? Çünkü üzgün, mutsuz, depresif hissetmek insan olduğumuzun kanıtıdır! Bu duygularla baş edemeyince ağlamak da bir insan davranışıdır. Sonrasında iyi hissederiz. Ağlamak iyileştiricidir çünkü.. Ve ağlamak sosyal bir alışkanlıktır. Ağlarken yanımızda birileri olursa daha çabuk iyi hissederiz. Ağlarken şefkat ve yardım toplarız. Böylece iyileşmemiz de hızlanır.
Kısaca: Üzüntüyü, korkuyu, hüsranı ve düş kırıklığını yakınlarla paylamak demek onlarla daha da yakınlaşmak ve bağlantıları güçlendirmek demektir. Çünkü bizi birileri duymuş olur. Bizi birileri anlamış olur. Böylece negative hislerden onlar da haberdar olur ki ivedilikle uzaklaşmak mümkün olsun.
Duygular anında yaşanmalıdır. Duyguları hissetmek ve ortaya çıkarmak insanca davranışlardır. Onları bastırmak ve yokmuş gibi davranmaksa, belki, hissiz robot davranışıdır. Unutmayalım ki robotların bile duyguları var artık! Eğer duygularımızı göstermek sayesinde iyileşebiliyorsak, ne güzel! Ve şunu da eklemeliyim ki herşey iyi güzel “miş” gibi yapmak, hiç sorun yok “muş” gibi yaşamak psikolojik ve bedensel problemlere yol açabilir. Çünkü güzel kardeşim negative hisler saklanırsa mide sorunları, baş ağrısı, migren, bitkinlik, endişe, depresyon ortaya çıkabilir, alkol ve sigara alışkanlığı tetiklenebilir.
Bütün duygular yaşanmalıdır. Bu duygular iyi de olabilir, kötü de. Duyguların üzerine oturup bastırmaya gerek yok! Bu durum aslında “gerçek” olmak “sahte” olmamak durumudur aynı zamanda.