Korona Zamanlarında Online Arkadaşlık

Arkadaşlarımın olması güzel. Umarım onlar da benim varlığımdan mutludurlar. Tam da bu nedenle online gruplara gelmem için ısrar ediyorlardır. Ama ben online gruplarda sohbet yapmak istemiyorum. Bunun iki nedeni var: Ya evde yapacak çok iş var ve hepsinden dirhem dirhem zevk alıyorum. Ya da dinlenmek istiyorum ve ben dışarı çıkarak, kitap okuyarak, tefekküre dalarak vakit geçirmek istiyorum. Özellikle dünyanın acayip hallerden geçtiği şu son zamanlarda bir konsept dahilinde olmayan konuşmalardan hoşlanmıyorum. Konsept dahilinde olan online buluşmalarımıza paha biçilmez.. Mesela okuma grubu, film kulübü gibi toplantılardın çok keyif alıyorum.

Son zamanlarda Zoom ve Whatsapp grupları ile “nasılsın, iyi misin” konuşmaları beni diğer arkadaşlarımı heyecanlandırdığı kadar heyecanlandırmıyor. Hatta o ortamlardan kaçıyorum. Bu demek değildir ki “konusuz” hiç bir Zoom toplantısına katılmayacağım veya Whatsapp grubuna cevap vermeyeceğim.. Tabi ki kendimi tam manasıyla soyutlamıyorum ama katılmak için de hiç bir zorunluluk hissetmiyorum.

Gönlümün çektiği zaman online gruplara katılacağım. Şimdilik güneş banyosu yapmak, ormanda yürümek, köpeğimle oynamak, sebze bahçeme vakit ayırmak, aileye yemek pişirmek, kitap okumak, kiloyla Netflix ve YouTube seyretmek, evi temizlemek, kenarı köşeyi düzeltmek acıkmışçasına zevkle yaptığım şeyler.. Ve bol bol düşünce üretiyorum.. Korona sonrası yaşam ne şekle bürünecek acaba..

Ey Korona Virüslü Zamanlar! Sana da merhaba online gruplar! Sana da merhaba dünya.. Sana da merhaba tüm insanlık! İslah olsun insanlık! İyileşsin dünyamız!

Fotoğraftaki Zoom toplantısı bir okuma grubu buluşmasıdır. Melin Cevdet Anday tarafından kaleme alınmış olan Raziye romanını genç ve dinamik hocamız Ebru Varol Arslan ile birlikte tartışmıştık. Son derece doyurucu, zihin açıcı ve zenginleştirici bir söyleşi yapmıştık. Teşekkürler sevgili hocamız Ebru..