‘Anksiyete’ ile tanışmışsanız, en yakın arkadaşı ‘İmtina’ ile de tanışmışsınızdır..

Anksiyete bazen diğer isimler de kullanır:

• Eğer ‘Endişe’ olarak görünmüşse, en yakın arkadaşı ‘Kaçınma’ da yanındadır.
• ‘Kaygı’ ismiyle tanıştırmışsa kendini, yanında mutlaka ‘İptal’ de vardır.
• ‘Tasa’ olarak çıkmışsa karşınıza, ‘Uzak Durmak’ da yanındadır büyük ihtimal..

Kısacası kaygı değişik isimlerle karşımıza çıkar ve yanında ille de çekinmek, sakınmak, yapamamak gibi durumlarla ilgili bir özür taşır.

Biraz daha açıklık getirelim anlattıklarımıza..

Kaygı ile kaçınma her zaman bir aradadır. Bir şeyden kaygı, kasafet, endişe, anksiyete, tasa duyuyorsanız o şeyden uzak durursunuz. Kaçınırsınız. İmtina edersiniz. İptal olursunuz..

Endişe insanı strese sürükler, imtina ise ortamlardan uzak durmaya yönlendirir. Hiç birşey yapmayamayı dikte eder. Bu ise, herşeyi ağırdan almak, boşa vakit öldürmek, geciktirmek, oyalanmak, kaytarmak, kaçınmak ve hiç birşey yapmamak anlamına gelir.

Kaygıdan kurtulmak istiyorsanız, imtinadan da uzak durmak önerilir.. Bunun için kafaca hazırlanmanız gerekir. Cesaret yüklenmelisiniz. Düşünce ve davranışlarınızı kontrol etmelisiniz. “Ben bu kaygı denen şeyden uzaklaşacağım, ama önce kaytarmak denen şeyden ayrılacağım..” diyebilmelisiniz.

Her türlü değişiklikte olduğu gibi, bunda da ilk evvela rahatsızlık hissedeceksiniz. Bu süreçte kendinize şunu hatırlatmalısınız: Bu rahatsızlık hissi uzun sürmeyecek. Bittiğinde herşey bambaşka olacak. Uzun süreli rahatlık ve huzur istiyorsanız, bu kısa süreli rahatsızlığa dayanmanız gerek!

Kaçınma ve kaytarmadan uzak durma cesaretini gösterdiğinizde, kaygı ve kasafet de sizden uzaklaşacak. En iyisi ilk adımı atmalı.. Bekleyip görmeli.. Denemeden bilemezsiniz.. İmtinadan uzaklaşın bakalım.. Anksiyeteler, kaygılar, endişeler de yok olup gidiyor mu..