Gülseren Budayıcıoğlu ve İki Romanı

Camdaki Kız – Gülseren Budayıcıoğlu

Kral Kaybederse – Gülseren Budayıcıoğlu

Kader motifini 352 ve 384 sayfalık iki sürükleyici romanla zihnimize zerk ediyor yazar. Kitapların özetini ve yorumları Internet’te bulmak mümkün.

Benim romanlardan anladığım ise genel olarak şu:

Bir insanın ruhunu geliştirebilmesi için sorunları görebilmesi gerekir. Sorunları görebilmesi için  uğraşması gerrekir. Sadece ve sadece bu sorunlar üzerinde aktif bir şekilde uğraştığında ruhun taşıdığı yükü hafifletir, büyür ve olgunlaşır.

Doğuduğumuzda kaderimizle birlikte doğarız ama genel bir motif vardır. Bu motifin bazı halkalarını değiştirmek elimizdedir, değiştiremediğimiz sürece olumsuzluklar tekrarlanır ve yükü taşımaya devam ederiz. Yük dediğimiz nedir? Yük o ana kadar yaşadıklarımız, aşklarımız, öğrendiklerimizden çıkardıklarımız veya çıkaramadıklarımız. Bizim işimize yaramayan şeyler de vardır ki bunlar korkularımızdır, empati yoksunluğumuzdur, kendimizi sınırlandıran davranışlardır. Bazı sorunları çözmesi kolay olsa da herşeyi çözmek mümkün olmaz ya da uzun zaman alır. Ama kader motifini görebilirsek çözüme yaklaşmak kolay olur. 

Hepimiz sorunlardan çabucak kurtulmak isteriz ve beklenen sonuca ulaşamadığımızda umutsuzluğa düşeriz ya da duygusal sorunlar yaşarız. Ancak bu romanlarda da defalarca bahsedildiği gibi ruhun gelişimi süreklilik içerir. Bir sefere mahsus değildir. Üzrinde çalışmak gerekir ki bu hayat boyu sürmesi beklenen bir çalışmadır.  Öyle bir çalışmadır ki yapabileceğimizin en iyisini yapsak da kontrol edemeyeceğimiz durumlar, insanlar, sonuçlar olabilir. Yine de ruhu geliştirmek için uğraşıları bırakmamak gerekir çünkü hepsi gelecekteki rahatlamaya yatırım yapmaktır. Salt yaşlanmak olmaz, büyümek, olgunlaşmak ve ruhu geliştirmek gerekir. Bunun için yapılacak en birinci şey şimdide, şu an’da yaşamak, gönül gözünü açık tutmak ve gerisini ruhun akışına bırakmaktır.

Gülseren Budayıcıoğlunun Camdaki Kız ve Kral Kaybederse adlı iki romanını arka arkaya okudum. Yukarıda yazdıklarım her ikisinin harmanlanması gibi oldu.. Umarım bir mana bulursunuz.. İyi okumalar..