Herkes bugünlerde sabah erkenden sosyal medyaya giriyor.. Herkesin beklediği birşeyler var.. Kimileri kalp bekliyor, kimileri beğeni bekliyor, kimileri günaydın mesajı peşinde.. Ama ille de sabah uyanır uyanmaz elimize alıyoruz telefonları..
Özellikle gençlerin bağımlılığı korku ve endişe verici çünkü onlar gün boyunca bekledikleri ilgiyi göremediklerinde karamsarlığa kapılıyorlar.
Bu çalışmanın sonucunda Face’de kaç arkadaşa sahip olunduğu oldukça önemli var. Ve bu sihirli sayı 300 olarak tespit edildi. Facebook’ta 300+ arkadaşı olan gençlerin stres seviyesinin daha yüksek olduğu bulgulandı.
Yeni jenerasyonlar güncelin içinde yaşıyorlar. Başını kaldırmadan! Herşeyi her an online ortama aktarmak çabasındalar. Herşey fotoğraflanmalı ve Instagram ortamında paylaşılmalı! Gençler telefonla olayı dokümanlaştırmazlarsa yaşanmış saymıyorlar o anı!
Hiç beklenmedik telefonlara cevap verirken dikkatli olun. Firmanızda çalıştırdığınız kişiler, firmada çalışan yüksek rütbeli çalışanlar, network elemanları hakkında ve buna benzer konularda sorulan şahsi ve diğer bilgilere cevap vermeyin. Gelen emaillere dikkat edin. Gönderilen linkler, emin bir yerden gelmiyorsa açmayın. Hiç bilmediğiniz birinden geliyorsa kesinlikle açmayın. Şüpheli görünüyorsa açmayın. Bu emaillerin hepsini silerek temizleyin.
Dijital partiden uzakta kalmak olur mu? Olursa nasıl olur? Buna imkan var mı? Yoksa sosyal medya köleleri olamaya devam mı edeceğiz? Seçim bizim! Her gün seçim günü. Bugün sosyal medyadan uzak kalmayı seçmediyseniz, yarın da olur!
Daha çocukluktan yeni çıkmış gençlerin çıplak fotoğraf paylaşarak mesajlaştıklarını açıklayan yetkililer bu olayın tüm okulu sardığını söylüyor.
Her gün ve daima ilgimizi, paramızı, zamanımızı nereye yatıracağımızı seçiyoruz. Her gün ve daima seçim günü!
Yazılım mühendisi, tüm teknoloji gurularına seslenerek daha fazla beklenmemesini istiyor ve diyor ki: “Hepimiz güvenliksiz bir haldeyiz. Online ortamda her an zayıf ve korumasız durumdayız. Lütfen, proaktif bir yaklaşımla, İnternet’te mahremiyetimizi koruyun!”
Herşeye anında cevap bekliyoruz. Google buna “Mikro dakikalar” diyor. Google’a sorduğumuz sorulara anında cevap almaya alıştık. Herşey hızlı. Herşey daha fazla rekabet gerektiriyor. Herkesin aklında “nasıl farklılık yaratabilirim” düşüncesi var.
Korkunç bir boşanma ile evliliğe son vermiş bir çiftin sosyal medyada birbiri ile ilgili yaptığı iğrenç paylaşımları görmüşsünüzdür..
Vasat bir reklam dillerde dolaşır. Basit bir moda unsuru piyasayı altüst eder. İçi boş manasız bir kitap elden ele dolaşır.
Dikkat aralığımız daraldıkça daralmakta. Dijital çağ, dikkatsizlik çağı oldu belki de.. Dikkat dağıtma çağında yaşıyoruz desek abartmış olmayız belki de.. Nereye kadar?