Mutfak lavabosunun kenarında bulundurduğumuz, her bulaşık yıkayışta elimize geçirdiğimiz bulaşık süngerinin evdeki en pis ve mikroplu şey olduğunu biliyor muydunuz?

Bulaşık süngerinde her çeşit patojen, mantar ve küf bulunuyormuş.

Süngerin mikrop yükü olmasında iki önemli durumdan söz ediliyor: Birincisi ısı faktörü, ikincisi ise nem. Bilindiği gibi sıcak ve nemli yerlede her türlü mikrop mutlulukla çoğalır!

Mutfak süngerindeki nahoş oluşumlar ne zaman, kim tarafından ve nasıl test edilmiş derseniz, 2007 yılında ABDnin Mariland Eyaletinde bulunan Yiyecek Teknolojileri ve Güvenlik Laboratuarlarındaki (Food Techonology and Safety Laboratory) bilimciler tarafından diye cevap verebilirim.

Laboratuarda yapılan test kısaca şöyle:

Önce 5 sünger gerçek bulaşık suyunda 48 saat bekletilerek mikrop üretmeleri sağlanıyor.

Sonra süngerler değişik yöntemlerle temizleniyor ve üzerlerinde bulunan mikroplar ölçülüyor.  Değişik temizleme yöntemleri içinde şunlar var:

• Klorlu suda bekletmek
• Limonlu suda bekletmek
• Mikrodalga fırında yüksek ısıya tabi tutmak
• Bulaşık makinasında yıkayıp, makinanın kurutmasına bırakmak
• Duru suyla elde yıkayıp sıkmak

Klorlu su süngerdeki mikrobu yüzde 87 oranında öldürüyör. Limonlu su da mikropları bir ölçüde azaltıyor fakat duru suyla yıkamak da dahil bu üç temizleme yöntemi mikropları tamamen yok etmiyor. Üstüne üstlük, bu yöntemlerle temizlenen süngerlerde hala çeşitli mantarlar ve küf kalıyor.

Mikrodalga fırında ısıtılan süngerler yüzde 99.9999 oranında mikroplardan arınıyor. Bulaşık makinasında yıkanan süngerin mikropları ise 99.9998 oranında yok oluyor.

Bu iki yöntemle temizlenen süngerler hem mikroplardan hem de mantar ve küften neredeyse tamamen arınmış olarak çıkıyor.

Ne yapmalı?

Bulaşık yıkamak için sürekli el altında tuttuğumuz süngeri periyodik olarak temizleyerek üzerindeki sevimsiz bakteri ve mantarlardan arıtmak gerekiyor. Söylediğimiz gibi; en etkili temizleme yöntemleri mikrodalga fırında yüksek ısıdan geçirmek veya bulaşık makinasında yıkayarak kurutmak.

Ben büyürken annemin bulaşık süngerini ve el bezlerini mutfaktaki ocağın üzerinde bir kovanın içinde klorlu ve deterjanlı suya çamaşır sopasıyla bastırarak kaynattığını hatırlıyorum. Annem sürekli beyaz mutfak bezi ve peçete kullandığı için en ufak leke gördüğünde tüm beyaz mutfak bezlerini kaynatması şarttı!! Demek ki beyazlık elde ederken aynı zamanda mikropları, mantarları ve bilimum istenmeyen yaratıkları da kaynayan bol deterjanlı suda haşlayarak öldürüyormuş! Annem bilir!!

O zamanlar bulaşık makinası yaygın değildi. Mikrodalga ise duyulmuş birşey değildi. Ama annemin bulaşık makinası ya da mikrodalga fırını olsaydı da pek birşey değişmezdi. Çünkü annem mikrodalga fırınları sevmekz, istemez, kullanmaktan kaçınır.. Hepsinin kanserejon olduğuna inanır.. Bulaşık makinalarının yıkadığını da beğenmez, üzerinde detarjan kaldığını düşünür ve çok şu harcadıklarını da ileri sürer.. Annem bilir! Kısacası annem temizlik için ille de mutfak bezlerini kaynatır. Bir kere daha kabul etmeliyim ki büyükler çok şey biliyor, yeter ki onlardan öğrenmeye açık olalım.

Bundan sonra bulaşık süngerinde ve el bezlerinde (sarı bez de dahil!) “o şeyleri.. yani bakterileri.. yani mikropları..  yani insan sağlığına zararlı oluşumları” büyütmeyelim!