Negatif Beden İmajı


İngiliz halkının yarısından çoğu negatif beden imajına sahip.

Durum öyle vahim ki 5 yaş grubunda kızlar görüntülerini beğenmiyor ve anababalarının beden yapısına dönüşeceklerinden endişe duyuyorlar. Toplumun bu ürkütücü halini gören Ingiliz Parlementosu olaya seyirci kalmamış ve bakın neler yapmış.

Önce sorunu irdelemiş ve şunları bulmuş:

Kozmetik ameliyatların 2008den bu yana yüzde 20 artış gösterdiği ülkede beden imajına ve dış görünüşe duyulan kaygının, sorumsuz pazarlama taktiklerinden kaynaklandığını belirterek, üzerinde düşünülmesi gereken püf noktayı tespit ederek başlamışlar işe.

Uzmanlar negatif beden imgesinin sağlığı ve insan ilişkilerini tehdit ettiğini düşünüyor. Kendine güvensizlik, okul aktivitelerinden uzak kalma ve ofiste başarısızlık hep bozuk beden imgesinin doğurduğu negatif sonuçlar. Dış görünüşleri nedeniyle alaya alınan çocukların sayısı da oldukça fazla. Sonuç olarak İngiltere Parlamentosunda beden imajı üzerine bir rapor yayınlanmış.

Bu rapor akademisyenlerin, halkın, endüstri yetkililerinin, vakıfların, hayır kuruluşlarının ve diğer uzmanların görüşlerini yansıtıyor. Raporda, toplumda giderek artan tatminsizliğin beden imgesine bağlandığı açıklandı. Yaş, etnik köken, cins, cinsel eğilim, beden ölçüsü veya beden şekli gözetmeksizin toplumun tümünü etkileyen mutsuzluğun düşündürücü olduğu bildirildi. Bundan en çok etkilenen grupsa gençler ve çocuklar olarak belirlendi.

İngiltere’de kızların yarısı, oğlanların üçte biri kilo vermek için diyet yaptıklarını söylüyor. Beden imgesini beğenmeyen çocukların okul başarısı düşük oluyor, okulda aktivitelere katılmıyorlar ve genelde isteksizlik görülüyor. Raporda, çocukları etkileyen en önemli faktör olarak anababalar gösteriliyor. Ancak çocukların ortaokul yaşına gelmesiyle anababalarından çok, kendi akranlarından etkilendikleri belirginleşiyor. Diyet endüstrisi halkın kilo kaybetme konusunda gerçek dışı beklentileri olduğunu kabul ederken, bazı kritikler de diyetin işe yaramadığını savunuyor.

Raporda şu maddeler sıralanıyor:

  • Diyet olgusu ortadan kaldırılacak olsa toplumda yeme bozukluklarının yüzde 70i ortadan kalkabilir.
  • Diyet yapanların yüzde 95inden fazlası kaybettiği kiloları derhal geri alıyor.
  • İngiltere’de 1.6 milyon insan yeme bozukluğundan muzdarip.
  • Kozmetik ameliyat yaptıranların 5te 1i beden algı bozukluğu çekiyor.
  • Erkeklerin üçte biri hayallerineki vücuda ulaşabilmek için ömürlerinden bir yıl vermeye hazır.
  • Toplum genelinde her 5 insandan 1i kiloları nedeniyle alay konusu olduğunu söylüyor.

Rapor politikacıları, sağlık çalışanlarını, endüstri ve eğitmenleri halkın düşünce, algı ve davranışlarını değiştirme konusunda yardıma çağırıyor.

Bu değişikliklerin başında ilköğretim tedrisatına “kendine güveni arttırma” dersleri konulması düşünülüyor. İnsanları “fazla kiloya nötr bakma” konusunda eğitmeyi planlıyor. Farklılığın “bir sanat eserinde desen çalışması gibi hoş” olabileceğine ikna etmeyi hedefliyor.

Diyet ve kozmetik ameliyat reklamlarının daha çok düşünüldükten sonra dizayn edilmesini öngörüyor. Anlaşılacağı gibi, rapor sonuçları açıklandıktan sonra toplumda gidişatın pek de iç açıcı olmadığı ortaya çıktı. Sonuçlar “şok edici” olarak tasvir edildi.

Beden imajının sağlıktan bile önemli algılandığı anlaşıldı. Çocukların da bu kaygıya düştüğü ve anababalarını taklit ettikleri görüldü. Bu kötü gidişatı düzeltmekte bütün topluma görev düştüğü açıklaması yapıldı.

Nüfusun yarısından çoğunun negatif beden imgesine sahip olması, üzerinde ciddiyetle durulması gereken ve acilen düzeltilmesi gereken bir toplumsal sorun olduğu vurgulandı.

Yazı the Independent dergisinin 31 Mayıs sayısından alınmıştır.